Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/24768 E. 2018/873 K. 13.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/24768
KARAR NO : 2018/873
KARAR TARİHİ : 13.02.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 62, 52/2, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi ve CMK’nın 253/3 maddesi gereğince dolandırıcılık suçunun uzlaşmaya tabi olmayan resmi belgede sahtecilik suçu ile birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaşma kapsamında olmaması karşısında; dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamında kaldığından bahisle bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
Sanığın olay tarihinde katılan …’dan kuru üzüm aldığı, ödemeyi ise 03/03/2007 tanzim, 30/09/2007 ödeme tarihli, 22.000 TL bedelli senedi borçlu olarak imzalayarak yaptığı, borcun ödenmemesi üzerine katılan tarafından sanık hakkında yapılan icra takibinde sanığın imzaya itiraz etmesi üzerine alınan bilirkişi raporunda senetteki borçlu imzalarının sanığa ait olmadığının tespit edilmesi üzerine takibin iptaline karar verildiği, yapılan araştırmada sanığın suça konu senedi yanında çalışan … isimli şahsa imzalattığı, ancak borçlu olarak kendini gösterdiği, bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda;
1- Katılanın Cumhuriyet Başsavcılığına yapmış olduğu şikayet üzerine sanık hakkında 2008/3480 sayılı soruşturma dosyası ile soruşturmanın yürütüldüğü ve sanık hakkında atılı suçlardan 25/11/2008 tarihinde ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilerek, katılan hakkında sanığa karşı resmi belgede sahtecilik ve iftira suçlarını işlediğinden bahisle kamu davasının açıldığı, katılan hakkında atılı suçlardan açılan kamu davası neticesinde beraatine karar verilerek gerçek failin tespiti amacıyla mahkemece yapılan suç ihbarı üzerine işbu kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında;
CMK nın madde 172 – (1) Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
(2) Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz.
Şeklindeki düzenlemeleri dikkate alınarak bahse konu kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın kesinleşip kesinleşmediği, ayrıca dava açılması için yeni delil elde edilip edilmediği hususları karar yerinde tartışılmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
2- Kabule göre de; uzun süreli hapis cezasıyla mahkum olan ve bu cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi gereğince belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.