Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/2283 E. 2018/886 K. 13.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2283
KARAR NO : 2018/886
KARAR TARİHİ : 13.02.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Katılan …’a yönelik resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı TCK’nın 204/1, 62/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Katılan …’e yönelik 5237 sayılı TCK’nın 155/2, 62/1, 52 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Resmi belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan …’in yetkili olduğu şirkette satış temsilcisi olarak çalışan sanığın, katılanın bankaya iade edilmek üzere kendisine verdiği çekleri muhatap bankaya teslim etmeyerek uhdesinde tuttuğu ve daha sonra yanında pazarlamacı olarak çalışmaya başladığı diğer katılan …’a, olaya konu olan 4.200 TL’lik çeki tarih kısmında tahrifat yaparak borcuna karşılık verdiği iddia ve kabul edilen olayda ;
1)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne dair temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın oluşa aykırı savunmaları, katılan ve tanık beyanları, bilirkişi raporu, oluş ve tüm dosya kapsamına göre; sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyete dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın atılı suçu işlemediğine dair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2) Sanık hakkında …’e yönelik hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne dair temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın bankaya iade etmek üzere teslim aldığı belirtilen olaya konu çekin …’in şahsi çeki olduğu ve bu kapsamda hizmet ilişkisi içerisinde verildiğinin düşünülemeyeceği, eylemin basit güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilse dahi tahsil için bankaya götürülmek üzere verildiğine dair bir iddia da bulunmadığı nazara alındığında; katılanın oluşa uygun olmayan beyanları, tanık ifadeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın savunmasının aksine mahkumiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraat hükmü verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/02/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.