Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/1988 E. 2017/21671 K. 30.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1988
KARAR NO : 2017/21671
KARAR TARİHİ : 30.10.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, iftira
HÜKÜM : a-TCK’nın 158/1-f, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
b-TCK’nın 268/1 delaletiyle aynı Kanun’un 267/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve iftira suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, internetten bilgisayar satışı için ilan verdiği, ilanda kendisini “…” ismiyle tanıttığı ve bu kişiye ait kimlik bilgilerini katılana verdiği, sanıkla fiyat konusunda anlaşan katılanın, sanığa bilgisayar alımı için banka aracılığı ile 490 TL para gönderdikten sonra sanığın ortadan kaybolduğu, böylece sanığın, internetten ilan verip haksız menfaat temin etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu, katılana başkasının kimlik bilgilerini vermek suretiyle de iftira suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k )bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK’nın 158/1-f. son maddesi gereğince temel cezanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, doğrudan haksız elde olunan yararın iki katının esas alınması suretiyle fazla adli para cezası tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; adli para cezasının uygulanmasına ilişkin bölümlerin hüküm fıkralarından tamamen çıkartılarak, yerine, “Haksız menfaat miktarına göre sanığın 49 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 52. maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL den hesap edilmek suretiyle netice olarak 980 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-İftira suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK’nın 268. maddesine göre, işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanan kimse, iftira suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılır. Aynı Kanun’un 267. maddesine göre de; yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği hâlde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idarî bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişinin cezalandırılacağının hüküm altına alındığı, bu kapsamda, somut olayda, sanığın, başkasına ait kimlik bilgilerini adli veya idari bir makam önünde kullanmadığı, katılanı kandırmaya çalışırken başkasının ismini ve kimlik bilgilerini söylemesi eyleminin, dolandırıcılık suçunun hile unsuru olarak kullanıldığı, buna göre, dolandırıcılık suçunun yanısıra ayrıca iftira suçunun yasal unsurlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında, sanığın, 5271 sayılı CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 30/10/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.