YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/18431
KARAR NO : 2017/11155
KARAR TARİHİ : 22.05.2017
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : a-Beraat (ayrı ayrı)
b-Temyiz talebinin reddi
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın beraatine ilişkin hükümlerin müşteki vekili tarafından temyiz edilmesinden sonra verilen temyiz talebinin reddi kararının da müşteki vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıktan şikayetçi olan ve cezalandırılmasını isteyen suçtan zarar gören müştekinin davaya katılmakta hukuksal yararının bulunduğu gözetilmeden, adı geçen şirket adına vekilinin katılma talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunun anlaşılması karşısında, mahkemenin 08/11/2013 tarihli temyiz talebinin reddine dair ek kararının kaldırılarak ve müşteki şirketin, 5271 sayılı CMK’nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkının bulunduğu belirlenerek ve aynı Kanun’un 237/2 ve 238. maddeleri gereğince müştekinin katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Sanığın, katılan şirkete ait çeki tamamen sahte olarak oluşturup piyasaya sürmeye çalıştığı, bu şekilde resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda, sahtecilik suçunun oluşabilmesi için, yapılan sahtecilikte aldatma kabiliyetinin bulunmasının zorunlu olduğu, aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının da belge aslı üzeri üzerinde hakim tarafından yapılacak bir incelemeyle belirleneceği, buna göre; suça konu çekin aslının ele geçirilememesi nedeniyle onaysız fotokopiden ibaret olan çekin hukuki sonuç doğurmayacağının anlaşılması karşısında, resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı; ayrıca, sanığın, söz konusu sahte çeki piyasaya sürdüğü veya çeki verip karşılığında mal almak istediğinin de ispatlanamadığı dikkate alınarak nitelikli dolandırıcılık suçunun da yasal unsurlarının oluşmayacağı anlaşılmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat hükümlerinin kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 22/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.