Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/1828 E. 2017/21424 K. 25.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1828
KARAR NO : 2017/21424
KARAR TARİHİ : 25.10.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-TCK’nun 158/1-f-son, 43, 62/1, 52/2, 52/4, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet,
2-TCK’nun 204/1, 43, 62/1, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet

Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
…Tavukçuluk Şti’nin ortağı olan ve çek keşide etmeye yetkisi bulunan sanığın, 20.10.2008 tarihli ortaklar kurulu kararı ile bu yetkisinin kaldırıldığı, çek keşide yetkisi kaldırılmasına rağmen suça konu 23.03.2009 ve 12.03.2009 tarihli çekleri düzenleyerek … Zücaciye Şti’ne verdiği, bu şirketin katılan bankadan aldığı krediye teminat kullandığı, ibraz tarihinde çeklerin karşılıksız çıktığı, bu şekilde sanığın şirket yetkilisi olmadığı halde çek keşide ederek resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edilen olayda:
Sanığın aşamalarda değişmeyen savunmalarında çekleri şirket yetkilisi olduğu dönemde ileri vadeli olarak tanzim ettiğine yönelik savunması, dosyaya temyiz aşamasında ibraz edilen belgelerde sanığın eski yetkilisi olduğu şirketin ortağı ve aynı şirketin yetkilisi olan …’in eşi olan …’a hatır çeki olarak verildiği,… Züccaciye Şti yetkilisi …’ın bu çeklerle ilgili olarak Adana 4. Ağır Ceza mahkemesinin 2012/324 esas 2013/202 karar sayılı davasında yargılanıp aynı suçlardan mahkumiyetine hükmedildiğinin anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından;
1-Sanığın yargılandığı iş bu dava ile davaya konu olaya ilişkin olarak aynı suçtan hakkında dava açılan … hakkındaki dosyanın celp edilerek, davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunup bulunmadığı, bulunması halinde dosyaların birleştirilmesi, birleştirme imkanı yoksa ilgili dosyanın geldiği son durum itibariyle özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı birer suretinin dosya içerisine alınması,
2-Sanığın ortağı olduğu şirketteki temsil yetkisinin 20.10.2008 tarihinde sona erdiği dikkate alındığında, olay hakkında bilgi ve görgüsü bulunan şirket ortağı … ile diğer şirket yetkilisi …’ın ifadesi alınarak, suça konu çeklerin keşide edildiği tarihin çek koçanının ilgili bankadan alındığı 07/10/2008 tarihi ile 20.08.2008 tarihleri arasında mı yoksa …’ın katılan bankaya teminat olarak ibraz ettiği 30/10/2008 tarih mi olduğu, bu nedenle çeklerin tam olarak keşide tarihlerinin belirlenmesi, gerekirse her iki şirket defter, kayıt ve belgelerinin de incelenmesi suretiyle tespit edilmesi,
3-Suça konu çekleri veren muhatap bankadan bu çeklerin de bulunduğu çek koçanındaki diğer çeklerin ödenip ödenmedikleri sorularak sanığın dolandırıcılık suç kastı ile mi hareket ettiği yoksa hatır çeki olarak keşide edilen çeklerin … tarafından ödenmesi gereken bir çek olup olmadığı, ayrıca çekleri bankaya teminat olarak veren …’ın eşi …’ın suça konu çek hesabı sahibi şirketin yetkilisi olması, bu durumda çek keşide edilmesine rızası bulunup bulunmadığı, hususların birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanığın ve tanık …’ın, suça konu çeklerin aynı anda verildiği yönündeki beyanları karşısında; Suça konu çeklerin aynı anda mı yoksa değişik tarihlerde mi keşide edilerek …’a verildikleri ve katılan bankaya da aynı anda teminat olarak verilip verilmediklerinin ismi geçen tanıklardan sorulup saptanarak TCK 43 madde uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 25.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.