Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/1799 E. 2018/919 K. 13.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1799
KARAR NO : 2018/919
KARAR TARİHİ : 13.02.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1) Sanıklar … ve … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nın 204/1, 62 ve 53. maddeleri gereğince, nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK 158/1-d, 35/2, 62, 52 ve 53. maddeleri gereğince ayrı ayrı,
2) Sanık … hakkında iki kez resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nın 204/1, 62 ve 53. maddeleri gereğince, nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK 158/1-d, 35/2, 62, 52 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyetlerine

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık … müdafii ile sanıklar … ve … tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Sanıklardan …’in, suç tarihinde SS … Pancar Ekicileri Kooperatifi Bozkurt şubesinde geçici satış elamanı olarak çalışmasına rağmen, etrafa kendisini kooperatifin Bozkurt şubesi müdürü olarak tanıttığı, ardından Baklan’da oturan katılan …’nin yanına gidip, aslında kooperatifin Baklan’da şube açması söz konusu olmadığı halde ilçede şube açılacağını, kooperatifin bu şubede satış yapacağını, bunun için yer aradıklarını söylediği, daha sonra ise tanık …’ya ait dükkanı kiraladığı, katılan …’yi de bu dükkanda çalışması konusunda ikna ettiği, sanık …’in değişik tarihlerde birkaç kez katılan …’ye satması için yem getirdiği, bir süre sonra katılan …’nin yanına gelen sanık …’in, müfettişlerin kooperatifte denetim yaptıklarını, Baklan şubesinde açık olduğunu, bu nedenle kendisiyle sözleşme imzalamaları gerektiğini söylediği, bu duruma inanan katılan …’ye kooperatife ait belgeler arasında yer alan suça konu iki adet boş senedi imzalattırdığı, imzalattırdığı boş senetlerden birini de orada bulunan ve daha önce dükkandan malzeme alan katılan …’a da bu malzeme ile ilgili olduğunu söyleyerek imzalattırdığı, bir süre sonra sanık …’in dükkanda bulunan bütün malzemeleri toplayarak ilçeden ayrıldığı, ardından katılan … tarafından imzalanan suça konu boş senedin, sanık …’in yeğeni olan diğer sanık …’e 25.000 TL borçlu olacak şekilde doldurulup, Denizli 7.İcra Müdürlüğü aracılığı ile katılan … hakkında 16/10/2006 tarihinde icra takibi başlatıldığı, yine katılan … ve Hüsam tarafından imzalanan suça konu boş senedin sanık …’in akrabası olan diğer sanık …’ye 20.000 TL borçlu olacak şekilde doldurulup Afyonkarahisar 1.İcra Müdürlüğü aracılığıyla katılanlar … ve … hakkında 21/02/2007 tarihinde icra takibi başlatıldığı, sanıkların bu surette nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
1)Sanıklar … ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine ve sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurularının incelenmesinde,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık … müdafii ve sanık …’nin her hangi bir nedene dayanmayan, sanık …’in ise savunma hakkının kısıtlandığı, kendisine müdafii tayin edilmediğine ve suçun sübut bulmadığına yönelik yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükümlerin ONANMASINA,
2)Sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık …’in sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/04/2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişinin haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun kamu olduğuna dair kabulün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği ve bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olduğu cihetle; sanığa yüklenen eylemlerin kül halinde zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde iki ayrı resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.