Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/1784 E. 2017/21670 K. 30.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1784
KARAR NO : 2017/21670
KARAR TARİHİ : 30.10.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : a-Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, iki kere resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından beraat (ayrı ayrı)
b-TCK’nın 204/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, iki kere resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler katılanlar vekili tarafından, resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
kasabası Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı olan sanığın, aynı zamanda akrabaları olan katılanların haberi olmaksızın bilgileri dışında katılanlara ait büyükbaş hayvanları … isimli bir şahsa kooperatif ilişkisinden duyulan güveni sarsarak sattığı, katılan …’nun imzasını taklit ederek kefil senedi düzenlediği; ayrıca diğer katılanlar adına iki adet sahte senet düzenlediği, böylece sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, nitelikli dolandırıcılık ve üç kez resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda, katılanların kooperatife ait borçlarını ödeyememesi üzerine sanık ve katılanların hisse devrine karar verdikleri, sanığın da, katılanlardan aldığı vekalet ilişkisine dayalı olarak hayvanlara ait kooperatif hisselerini … isimli kişiye devretmeye karar vererek hayvanları geçici olarak bu kişiye teslim ettiği, bu kişinin ikametgah sorununu çözememesi nedeniyle devrin gerçekleşmediği, buna göre, hayvanların satışının söz konusu olmadığı gibi yapılan devir işlemlerinin katılanların bilgisi dahilinde gerçekleştiği, ayrıca katılan … dışındaki katılanlara ait belgelerdeki imzaların sanığa ait çıkmadığı, bu belgelerin kim tarafından düzenlendiğinin de tespit edilemediği dikkate alınarak, sanığın, katılanların kendisine verdiği vekalet ilişkisi nedeniyle işlem yaptığı, sanığın katılanlara yönelik hileli bir hareketinin bulunmadığı ve sanığın gerçeğe aykırı belge tanzim ettiğinin belirlenemediğinin anlaşılması karşısında, sanık üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, nitelikli dolandırıcılık ve iki kez resmi belgede sahtecilik suçlarının yasal unsurlarının oluşmadığı; sanığın, katılan … adına olan senedi gerçeğe aykırı olarak katılanın rızası dışında doldurduğunun kesin olarak belirlendiği, bu nedenle mahkumiyet hükmünün usul ve yasaya uygun olduğu dikkate alınarak, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılanlar vekilinin, suçların sabit olduğuna, sanık müdafiinin, sahtecilik suçunun sabit olmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 30/10/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.