Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/1723 E. 2017/21343 K. 25.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1723
KARAR NO : 2017/21343
KARAR TARİHİ : 25.10.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-TCK’nun 158/1-d,62,52/1-2,53/1-2-3,51/1-3-6 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-TCK’nun 207/1,62,50/1-a,52/2-4-6-7 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılana ait kimlik bilgilerini içeren ancak kendi resminin bulunduğu nüfus cüzdanı ile Avea yetkili bayine başvurarak iki adet gsm hattı çıkartarak kullanmaya başladığı, söz konusu hattın borcunun ödenmemesi üzerine katılan hakkında icra takibi başlatıldığı, bu suretle sanığın kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia olunduğu olayda;
1- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Sanığın ikrara yönelik savunması, katılan beyanı, icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından sanığın atılı suçu işlediği anlaşıldığından sanığın mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;
Hapis cezası ertelenen sanığın, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezasının “kısmen veya tamamen” infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin ihtarı yerine, ertelenen cezanın “tamamen yerine getirilmesine” karar verileceğinin belirtilmesi suretiyle TCK’nın 51/7. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün TCK’nın 51/7. maddesine ilişkin kısmında yer alan “tamamen” kelimesinin çıkartılarak yerine “kısmen veya tamamen” cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın, katılanın kimlik bilgileri ile sahte abonelik sözleşmeleri düzenlemek suretiyle faturalı hat çıkardığı ve bu hattı kullanarak oluşan borcu ödememek şeklinde gerçekleşen eylemin; hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme gözetilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.