Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/15509 E. 2018/9435 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/15509
KARAR NO : 2018/9435
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- TCK’nın 158/1-d, 62, 52, 53 ve CMUK 326/son
maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK’nın 204/1, 204/3, 62, 53 ve CMUK 326/son maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Hüküm fıkrasında sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesiyle yapılan uygulama sırasında, kanun maddesinin “CMUK’nın 326/son” olarak gösterilmemesi, mahallinde eklenmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın sahte tapu senedi ile kendisine ait olmayan taşınmazı müştekiye sattığı ve devrine ilişkin noterden vekaletname düzenlettirip, müştekiden 3.500 TL para aldığı, bu surette sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde,
Sanık savunması, müştekinin beyanları ile dosya kapsamından sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın suçu işlemediğine yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,
2- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde,
Sanık savunması, müştekinin beyanları ile dosya kapsamından sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
15/11/2016 tarihli celsede müşteki …’ın ‘‘dava açılmadan önce benim zararım giderildi’’ demesi karşısında, zararın hangi tarihte giderildiği açıklığa kavuşturularak, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 12.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.