Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/15417 E. 2020/4058 K. 01.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/15417
KARAR NO : 2020/4058
KARAR TARİHİ : 01.06.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Her iki sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan; beraat
2- Sanık … hakkında; TCK.nın 204/1, 43/1, 62/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
3- Sanık … hakkında; resmi belgede sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı

Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık …’ın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık … müdafiii ve katılan vekili tarafından, sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı katılan vekili tarafından, nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler katılan vekili ve vekalet ücreti ile sınırlı olarak sanık … müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında 27/03/2009 olarak yazılan suç tarihinin çeklerin katılan bankaya verildiği tarihler olan 12/09/2008 ve 30/01/2009 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıkların ortağı ve yetkilisi oldukları … Makine Madde İnş. Turz. Teks. Gıda. Ltd. Şti.’nin Vakıfbank/… Şubesi’nden muhtelif tarihlerde kullandığı krediler karşılığında; keşidecisinin tanık … olduğu, 24.350 TL bedelli ve 21.470 TL bedelli çekleri keşideci imzaları sahte olarak atılmış çekleri verdikleri, bu şekilde sanıkların resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
1- Sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara ilişkin katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK’nın 231/12 maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, sanık hakkında tesis edilen hükmün

açıklanmasının geri bırakılması kararlarına, katılan vekilinin yaptıkları itiraz üzerine … 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yaptığı inceleme sonucunda verdiği ret kararı ile verilen kararların kesinleştiği anlaşıldığından, katılan vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2- Sanık …’ın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmüne ilişkin sanık … müdafii ve katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelemesinde:
Her ne kadar sanık … savunmalarında üzerine atılı suçu işlemediğini belirtmişse de; 08/11/2010 tarihli ekspertiz raporunda; inceleme konusu 25/03/2009 keşide tarihli, 24.350 TL meblağlı çekin hakiki olduğu, 06/04/2012 tarihli ekspertiz raporunda; 18/07/2009 keşide tarihli, 24.470 TL meblağlı çekin arka yüzü 1.ciranta hanesinde basılı … makina ibareli kaşe izi üzerinde atılı bulunan imza ile sanık … isimli şahsın mevcut mukayese imzaları arasında kaligrafik ve grafolojik özellikler yönünden uygunluk ve benzerlikler bulunduğu, bahse konu 1.ciranta imzasının sanık … isimli şahsın eli mahsulü olduğu, 27/08/2010 tarihli bilirkişi raporunda; 24.350 TL meblağlı çekteki keşideci imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla tanık …’nun eli ürünü olmadığı yönünde görüş ve kanaatlerin bildirilmesi, tanık anlatımları, katılan bankanın cevabi yazıları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildğinde; sanığın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık …’ın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin olarak 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1, 2 ve 4. numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlayarak yürürlüğe girdiğinden koşulların oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık … müdafiinin sanığın sauç kastının bulunmadığı, eksik inceleme, zincirleme suç hükümlerinin şartlarının oluşmadığı, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiği, katılan vekilinin sanığa alt sınırdan ceza tayinin kanuna aykırı olduğu gerekçesine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
3- Sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat hükümlerine ilişkin katılan vekili ve vekalet ücreti ile sınırlı olarak sanıklar müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine göre ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında hüküm verilebileceği, iddianamede bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan bahsedilmesinin, o olay hakkında da dava açıldığı anlamına gelmeyeceği, 27/01/2011 tarihli iddianamede sanıklar hakkında sadece resmi belgede sahtecilik suçundan, 09/05/2012 tarihli iddianamede sadece sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açıldığı, sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi anlatılmış bir dolandırıcılık eylemi de bulunmadığı, bu haliyle iddianamede anlatılmayan eylemle ilgili dava açılmadığı, sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerinin yok hükmünde olduğu, adı geçen sanıklar hakkında açılmamış nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatlerine hükmedilmesi suretiyle CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 01/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.