Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/15314 E. 2018/9425 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/15314
KARAR NO : 2018/9425
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat ( ayrı ayrı)

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında verilen beraat hükümleri, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından vekalet ücreti ile sınırlı olarak temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Hamile olan ve rahatsızlanan sanık …’ın her hangi bir sosyal güvencesi bulunmaması ve maddi durumumun iyi olmaması nedeniyle, akrabası olan ve sosyal güvencesi bulunan diğer sanık …’e ait nüfus cüzdanını alarak, katılan … ile anlaşması bulunan özel hastaneye yatış işlemleri yaptırarak, doğum ve doğum sonrası tedavi hizmeti aldığı ve daha sonra da yine kendisine ait diğer tedavi hizmetlerini yaptırdığı, sanıkların bu surette iştirak halinde zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Sanık … müdafii tarafından yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Hükmün, sanık müdafinin yüzüne karşı 26/10/2016 tarihinde açıklandığı, sanık müdafinin yüze karşı verilen hükmü 1412 sayılı CMUK’un 310/1. maddesinde belirtilen 1 haftalık süre geçtikten sonra 12/12/2016 tarihli temyiz inceleme başvurusunun 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Katılan vekili tarafından yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanıkların üzerinde herhangi bir tahrifat yapmaksızın kullandıkları kimliğin ibrazı anında kayıt yapan görevlilerce o an gerekli denetim ve incelemenin yapılması halinde başvuran hastanın kart sahibi olmadığının kolaylıkla tespit edilebileceği, basit yalan niteliğindeki beyanın suçun oluşması için yeterli olmadığı, atılı dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşılmakla, verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, eksik inceleme ile haksız hüküm kurulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 12/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.