Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/15224 E. 2018/9639 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/15224
KARAR NO : 2018/9639
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık hakkında atılı suçlardan beraat

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık hakkındaki beraate ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, çek keşide etmeye yetkili olduğu şirket adına başkasına keşide ettirdiği çeki, katılana mazot alışverişi karşılığı verdiği ve sonrasında ödemeden men talimatı vererek ödemesini engellediği gibi, imzanın kendisine ait olmadığını belirterek yapılan icra takibini de iptal ettirdiği, böylece haksız menfaat temin ettiği iddia edilen olayda;
1)Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan beraate ilişkin hükme dair katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/03/1998 gün ve 6/8 – 69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından unsurları itibariyle oluşmayan nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin sebep belirtmediği temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan beraate ilişkin hükme dair katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanığın; aşamalardaki çelişkili savunmaları ve katılanın, sanık aleyhine başlattığı takibin iptalinden sonra özellikle 29/03/2012 tarihli oturumda şirketin iş hacminin çok geniş olması nedeniyle elemanların olaya konu çeki kendisinin verdiği yetki ile keşide edip vermiş olabileceklerini, katılana verilen çeki bu sebeple hatırlamamışta olabileceğini belirtmesi, katılanın ise çeki sanığın telefonda verdiği talimatla şirketten aldığına dair beyanı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın başkasına tanzim ettirdiği sahte çeki katılana verdirttiği ve bunu bilerek men talimatı verip, icra takibinde imzaya itiraz etmek suretiyle ödenmesini engellediği anlaşılmakla atılı suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 17/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.