YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/15217
KARAR NO : 2018/9338
KARAR TARİHİ : 11.12.2018
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-f-h, 43/1, 62, 52/2, 52/4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılana ait … Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti.nde çalıştığı, şirket müdürü olan …. ‘ un şirketle ilgili tüm işlemleri yapması için … Noterliği’nin 22.05.2006 tarihli vekaletnamesi ile sanığa vekalet verdiği, sanığın şirketin Garanti Bankası…. Şubesindeki …. nolu hesabındaki paraları, şirket kaşesi ve katılanın imzasının bulunduğu başka belgelerdeki kısmı renkli fotokopi yoluyla suça konu belgelere basarak oluşturduğu sahte ödeme talimatları ile aynı banka şubesindeki …. nolu kendi hesabına aktardığı, 2007 yılında bu şekilde 11 ödeme talimatı ile toplam 43.300 TL, 2008 yılında toplam 2 talimat ile 20.000 TL parayı hesabına aktararak atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği anlaşıldığından mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın eyleminin sadece TCK’nın 158/1-f maddesi kapsamında kalmasına rağmen, mahkemenin kabulünde eylemin TCK’nın 158/1-f-h maddeleri kapsamında kaldığı belirtilerek ceza tayin edilmiş ise de; mahkemenin kabulünde suçun işleniş şekli ve sayısı nazara alınarak cezanın teşdiden tayini yoluna gidildiğini belirtmesi karşısında; teşdid uygulanmasının bozma sebebi yapılmadığı, ancak hükümde cezalandırma maddesi olarak TCK’nın 158/1-h maddesinin yazılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından “sanığın TCK’nın 158/1-f-h maddeleri gereğince cezalandırılması” kısmının çıkarılıp yerine “TCK’nın 158/1-f maddesi gereğince cezalandırılması” yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.