Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/15125 E. 2018/8236 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/15125
KARAR NO : 2018/8236
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK’nın 158/1-f, 62, 52, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nın 204/1, 62, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında 2006 olarak gösterilen suç tarihinin 20/07/2005 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
1)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne dair temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanığın eylemine uyan ve 5237 sayılı TCK’nın 204/1 maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i nazara alınarak, 20/07/2005 olan suç tarihinden inceleme tarihine kadar 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2)Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne dair temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanığın sahte çeki makine alışverişi karşılığında katılana vererek haksız menfaat temin ettiği iddia ve kabul edilen olayda; sanık savunması, bilirkişi raporu, katılan ve tanık beyanları, çek yaprağı, banka yazıları, oluş ve tüm dosya kapsamına göre mahkemenin mahkumiyet hükmüne dair kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, sanığın adli sicil kaydına göre, tekerrüre esas ilamı bulunduğu halde TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, sanığın suça konu eylemden elde ettiği menfaatin 12.650 TL olduğu, dolayısıyla adli para cezasının da bu miktara uygun şekilde “1265 gün” olarak tespiti yerine, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının elde edilen menfaat miktarının üzerinde olacak şekilde “1300 gün” olarak tayin edilmesi suretiyle fazla adli para cezası tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan adli para cezasına mahkumiyete ilişkin hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “1300 gün”, “1083 gün” ve “21.660 TL” terimlerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla “1265 gün”, ” 1054 gün” ve “21.080 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.