Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/14755 E. 2019/2173 K. 14.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/14755
KARAR NO : 2019/2173
KARAR TARİHİ : 14.03.2019

MAHKEMESİ : İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, kurulan örgüte üye olma nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanık … için; suç örgütü kurmak suçundan (TCK’nın 220/1 maddesi) beraat

Sanıklar….. için; suç örgütüne üye olmak suçundan (TCK’nın 220/2. maddesi) beraat Sanıklar……çin; nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan (TCK’nın 158/1-e ve 204/1.maddeleri uyarınca) beraat,
Sanıklar…… için; kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan (TCK’nın 204/2. maddesi uyarınca) beraat
Sanıklar ….. için resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nın 204/1, 43/1, 62, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet (sanık….. için ayrıca TCK 58)
Sanıklar … için nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK’nın 158/1-e, 43/1, 62/1, 52/2, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet (sanık … için ayrıca TCK 58)
Sanıklar…… için görevi kötüye kullanma suçundan TCK’nın 257/1, 62/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
.

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan sanık Deniz’in beraatine dair hüküm; katılan TRT Genel Müdürlüğü vekili, katılan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili, katılan Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi vekili, katılan Gayrimenkul A.Ş. vekili tarafından; kurulan suç örgütüne üye olmak suçundan sanık….nin beraatine dair hüküm katılan TRT Genel Müdürlüğü vekili, katılan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili, katılan Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi vekili tarafından; kurulan suç örgütüne üye olmak suçundan sanıklar …..’nın, …’nın…’ın, …’ın beraatine dair hükümler katılan TRT Genel Müdürlüğü vekili, katılan Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi vekili tarafından; sanıklar ….. hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraate ilişkin hükümler katılan TRT Genel Müdürlüğü vekili tarafından, sanıklar….. hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan beraate ilişkin hükümler; O yer Cumhuriyet savcısı, katılan TRT Genel Müdürlüğü vekili, katılan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili, katılan Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi vekili tarafından; sanık …. hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecili suçlarından mahkumiyete ilişkin hükümler katılan TRT Genel Müdürlüğü vekili, katılan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili, katılan Gayrimenkul A.Ş. vekili ve sanık müdafii tarafından, ayrıca aynı sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçu O yer Cumhuriyet Savcısı tarafından; sanık… Baki hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyete ilişkin hükümler katılan TRT Genel Müdürlüğü vekili, katılan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili ve sanık müdafii tarafından, ayrıca aynı sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçu O yer Cumhuriyet Savcısı tarafından; sanıklar…… hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyete ilişkin hükümler O yer Cumhuriyet savcısı, katılan TRT Genel Müdürlüğü vekili ve sanık müdafiileri tarafından; sanıklar….. hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarına ilişkin mahkumiyet hükümleri ayrıca katılan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından; ……… .., hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyete ilişkin hükümler ile …. hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyete ilişkin hükümler; O yer Cumhuriyet savcısı, katılan TRT Genel Müdürlüğü vekili ve sanıklar müdafiileri tarafından; …. hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyete ilişkin hükümler ise; katılan TRT Genel Müdürlüğü vekili ve sanıklar müdafiileri tarafından; sanıklar ….. hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükümleri; katılan TRT Genel Müdürlüğü vekili ve sanıklar müdafiileri, ayrıca sanık…. hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 359/a-2 maddesine muhalefet suçuna ilişkin tefrik kararı katılan Maliye Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmolunan ceza miktarına nazaran sanıklar….. müdafiilerinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek, ayrıca yargılama aşamasında ölen sanıklar ….. hakkında verilen düşme hükümlerine yönelik herhangi bir temyiz talebi bulunmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2008/421 sayılı esas dosya iddianamesine (2008/2256 iddianame numaralı) göre; sanık ….nin Yeni Nazilli Eczanesi’nin sahibi, diğer sanık …in ise… Eczanesi’nin sahibi ve sanık…..’in eski eşi olduğu, sanıklar…..ın ve ….ın ise Yeni Nazilli Eczanesi’nde kalfa olarak çalıştıkları ve birlikte suç işlemek amacıyla organize oldukları, bu kapsamda eczacı ve kalfa olan sanıkların; Yeni Nazilli Eczanesi’nin anlaşmalı olduğu katılan kurum TRT’de çalışan ve onların eşi ya da annesi olan diğer sanıklar….’dan,….dan,…’dan, …n’dan,…’tan,…’tan, …den, …den,…..’den, …..’den, …’dan,…’dan, …’den,…’den, …’ten, …’ten, … ..’dan, ..’dan,..’ten, …’ten, …’dan,…’dan,…dan, …’dan,…’ten,…’ten ve … ‘tan çeşitli şekilde temin ettikleri sağlık karnelerini kullanıp tamamen sahte sağlık kurulu raporları ve reçeteler üreterek pahalı kanser ilaçlarını katılan kuruma fatura ettikleri ve böylece 1.988.839 TL kadar kamu zararına sebep oldukları, birleşen İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009 /48 esas sayılı dosya iddianamesine (2008/24073 iddianame numaralı) göre; TRT içerisinde faturalandırılan sağlık harcamalarının denetim ve onayı ile uğraşan sanıklar ….’ün görevleri sırasında gereken sorumluluğu göstermeyerek kurumun zarara uğramasına sebep oldukları ve bu şekilde görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri, birleşen İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/204 esas sayılı dosya iddianamesine (2010/970 iddianame numaralı) göre; sanık …’nin Yeni Nazilli Eczanesi sahibi olarak TRT içerisinde kanser ilaçları dışında da sahte rapor ve reçete tanzimi yapmak suretiyle TRT’yi zarara uğrattığı ve 120.834,97 TL kurum zararına yol açtığı, birleşen İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/197 esas sayılı dosya iddianamesine (2010/867 iddianame numaralı) göre; sanık …’nin Yeni Nazilli Eczanesi sahibi olarak katılan Tütün ve Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş. ile de anlaşmalı olduğu ve bu kurumun (yeni adıyla Gayrimenkul A.Ş.) personelinin eczaneye bıraktığı sağlık karnelerini kullanarak sahte rapor ve reçeteler tanzim edip 7.105.24 TL kurum zararına sebep olduğu, birleşen İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/48 esas sayılı dosya iddianamesine (2011/15 iddianame numaralı) göre; katılan TRT’den elde edilen haksız menfaat ile ilgili soruşturmanın genişletilmesi neticesinde; yapılan aramalarda ele geçirilen kaşelerle yapılan raporların ve reçetelerin başka kişilere ait sağlık karneleri kullanılarak, katılan Sosyal Güvenlik Kurumuna da fatura edildiği, sanıklar … ile sanık… …’in her ikisinin de eczanesinde sahte olarak hazırlanıp fatura edilen reçeteler ve raporlar yoluyla küpür ticareti yapıldığının anlaşıldığı, ayrıca sanık…’ın yanında çalışan sanıklar … ve…’ın da bu eylemlere iştirak ettiği, böylece sanıkların Sosyal Güvenlik Kurumu’nu 57.757,35 TL zarara uğratarak atılı suçları işledikleri, birleşen İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/289 esas sayılı dosya iddianamesine (2011/1558 iddianame numaralı) göre; Yeni Nazilli ve… Eczanelerinde yapılan küpür ticareti yolsuzluğu soruşturması esnasında; doktor olarak görev yapan sanık ….’ın ve sanık …’in de bir kısım hastaları muayene etmeksizin reçete tanzim ettikleri ve bu reçetelerin Yeni Nazilli ve… Eczaneleri tarafından anlaşmalı oldukları sosyal güvenlik kurumuna fatura edildiği, böylece sanıkların resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
1)Sanıklar …,….. hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kurulan örgüte üye olma suçlarından verilen beraat hükümleri bakımından; katılan TRT Genel Müdürlüğü vekilinin, katılan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin, katılan Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi vekilinin, katılan Gayrimenkul A.Ş. vekili’nin, ayrıca hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik (TCK 204/1 ve TCK 204/2 her iki suç açısından) suçlarından beraat hükmü verilen tüm sanıklar hakkında katılan Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi vekilinin, yine sanık … hakkında Vergi Usul Kanunu’na muhalefet suçuna ilişkin birleşen dosyanın tefrik edilmesi kararına yönelik katılan Maliye Bakanlığı vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Suç işlemek için örgüt oluşturma ve üye olma suçlarının kamu idaresine karşı işlenmesi ve katılan TRT Genel Müdürlüğü’nün, katılan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın, katılan Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin, katılan Gayrimenkul A.Ş.’nin bu suçtan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle kamu davasına katılma hakkı bulunmaması karşısında katılanlar vekillerinin temyiz inceleme isteklerinin; yine dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia olunan ve beraat eden sanıklar bakımından, bu suçlardan doğrudan doğruya zarar görmeyen katılan Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin kamu davasına katılma hakkının bulunmaması nedeniyle; usulsüz verilen katılma kararlarının hükmü temyiz hak ve yetkisi vermeyeceği nazara alındığında katılan hastane vekilinin temyiz inceleme isteğinin; ayrıca sanık … hakkında verilen ve davayı esastan bitirici nitelikte bulunmayan tefrik kararının temyizi kabil olmadığından, katılan Maliye Bakanlığı vekilinin temyiz inceleme isteğinin; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2)Sanıklar …… hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraate ilişkin hükümler hakkında katılan TRT Genel Müdürlüğü vekilinin, sanıklar …..hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik O yer Cumhuriyet savcısının, katılan TRT Genel Müdürlüğü’nün ve katılan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın, sanıklar … ve… … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik katılan TRT Genel Müdürlüğü vekilinin, katılan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin, sanıklar müdafiinin ve aynı suçtan sanık … açısından ayrıca Gayrimenkul A.Ş. vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanıklar…nin, ….. ‘ün; TRT çalışanlarının eşi ya da annesi olduğu ve büyük kısmının raporlu ilaç kullandığı, bunlara ait sağlık karnelerinin TRT’de çalışan yakınları tarafından aradaki güvene istinaden tanıdık doktorlara reçete yazdırılmak üzere sanık …’nin işlettiği Yeni Nazilli Eczanesi’ ne bırakıldığı ve sanıkların sağlık işlerinin yakınları tarafından takip edildiği, bu durumun gerek çalışanların gerek eczacının ve gerekse tanıkların beyanlarıyla anlaşıldığı nazara alındığında; sanıkların atılı suçların işlenişine iştirak ettiklerine dair her türlü kuşkudan uzak, somut ve kesin delil bulunmaması nedeniyle verilen beraat hükümlerinde, ayrıca doktor olan diğer sanıklar …ve …’in aşamalardaki savunmaları, katılan ve tanık beyanları, reçete içerikleri, bilirkişi raporları, oluş ve tüm dosya kapsamına göre atılı suçu işleme kastı ile hareket ettiklerine dair delil bulunmadığından haklarında verilen beraat hükümlerinde, yine sanıklar …’nin ve… …’in karı koca olarak sahte reçeteleri ve raporları oluşturup küpür ticareti yaptıkları, sanıkların savunmaları, denetim raporları, bilirkişi raporları, arama ve el koyma tutanakları, tanık beyanları ile sabit olduğundan resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıklar … ve… … hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiş, her ne kadar tebliğnamede doktor olan sanıkların eyleminin TCK’nın 257. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçu kapsamında kaldığı gerekçesiyle bozma yönünde görüş bildirilmiş ise de; sanıkların aşamalarda; muayene etmeden ilaç yazmadıklarına, reçete sahiplerinin tahrifatlı belgelerle gelip muayene olmuş olabileceğine, kaldı ki kayıt işlerinden sekreterlik ve bankoların sorumlu olduğuna, reçetelerde yazılan tanı ve ilaçların uyumlu olduğuna, ayrıca hastaların yakın zaman dilimlerinde reçete yazdırmış olmalarının tanıdık insanların bir arada doktora gelme ihtimalinden dolayı olağan olduğuna dair savunmaları ve sanıkların eylemlerinde ortaya çıkan zarar miktarlarının azlığı, ayrıca reçete sahiplerinin beyanları nazara alındığında; tebliğnamedeki bozma yönündeki görüşe iştirak edilmemiş, yine tebliğnamede sanıklar … ‘nin ve… …’in resmi belgede sahtecilik eylemlerinin sübuta erdiği kabul edilmekle birlikte; sanık …’nin TRT, SGK ve Gayrimenkul A.Ş.’ye yönelik ayrı ayrı zincirleme surette resmi belgede sahtecilik suçlarını, sanık… …’in ise açılan davaların kapsamına göre TRT ve SGK’ya yönelik ayrı ayrı zincirleme surette resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği gerekçesiyle bozma görüşüne yer verilmiş ise de; sahtecilik suçu açısından ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.04.2014 tarihli 2013/11-397 Esas, 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişinin de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği dikkate alındığında tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, O yer Cumhuriyet savcısının, katılanlar TRT Genel Müdürlüğü, katılan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, katılan Gayrimenkul A.Ş. vekillerinin, sanık … müdafiinin ve sanık… … müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3)Sanıklar Deniz ve… hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik O Yer Cumhuriyet savcısının, katılan TRT Genel Müdürlüğü vekilinin, katılan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin, katılan Gayrimenkul A.Ş. vekilinin ve sanıklar müdafiinin; sanıklar …, ….. hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik O yer Cumhuriyet savcısının, katılan TRT Genel Müdürlüğü’nün, katılan Sosyal Güvenlik Kurumunun ve sanıklar müdafiilerinin temyiz taleplerinin ayrıca sanıklar … hakkında görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyete yönelik hükümler hakkında katılan TRT Genel Müdürlüğü’nün ve sanıklar müdafiilerinin yine sanık… hakkında katılan TRT Genel Müdürlüğü’nün temyiz taleplerinin incelenmesinde;
a)Sanıklar… ve… Baki hakkında;
Özellikle sanıklardan …’nin İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/48 esas sayılı birleşen dosyasındaki 24/06/2011 tarihli savunması ve sonrasında bununla çelişen savunmaları nazara alındığında; Gayrimenkul A.Ş.’ye yönelik eyleme iştirak bakımından sanık… hakkında zamanaşımı süresi içerisinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mümkün görülmüştür.
Sanıkların ikrarı, arama el koyma tutanakları, bilirkişi raporları, sahte belge asılları, tutanaklar, denetim raporları, oluş ve tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar katılanların kamu kurumu olması ya da sermayelerinin tamamının kamuya ait olması ve kurum personellerinin sağlık harcamalarının hazineden karşılanması nedeniyle zincirleme şekilde tek bir nitelikli dolandırıcılık suçunun oluştuğu mahkeme tarafından kabul edilmiş ise de; 5510 sayılı yasanın geçici 12. maddesi 2. fıkrasında (5797 sayılı yasa ile değişik) ”kamu idarelerinin sağlık hizmetlerinin sağlanmasına ilişkin görevleri yürürlükten kaldırılan kanunlardaki hak ve yükümlülükler çerçevesinde ilgili kayıt ve işlemler kurum tarafından devralınan tarihe kadar devam eder. Devir süreci üç yıl içinde tamamlanır ”hükmü ile birlikte 27449 – 5 sayılı mükerrer resmi gazetede 31/12/2009 tarihinde yayımlanan kamu personelinin sağlık hizmetlerinin sosyal güvenlik kurumuna devrine ilişkin tebliğ ve 18/12/2009 gün 27436 sayılı resmi gazetede yayımlanan kamu personelinin genel sağlık sigortası kapsamına alınması hakkında tebliğ dikkate alındığında suç tarihinde her bir kurumun sağlık harcamaları bakımından ayrı denetim mekanizması ve hazineden gelen sağlık bütçesi olduğu, eczanelerin kurumlarla ayrı ayrı sözleşme yaptıkları ve faturalandırmayı her bir kuruma ayrı ayrı yaptıkları, dolayısı ile eylemin 3 ayrı tüzel kişiliğe yönelik gerçekleştirildiği ve hilenin yönelişi, sergilenişi bakımından her bir kuruma yönelik kendi içinde birden fazla defa yapılması nedeniyle ayrı ayrı zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşacağı, bu sebeple sanık … hakkında üç ayrı nitelikli dolandırıcılık sanık… … hakkında ise iki ayrı nitelikli dolandırıcılık suçunun oluştuğu (sanıklar açısından her bir kuruma yönelik eylemlerde ayrı ayrı TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilirliği de nazara alınarak) gözetilmeksizin sanıklar hakkında eksik ceza tayini,
b)Sanıklar … hakkında;
Sanıklardan…’in; sanık …’ye ait Yeni Nazilli Eczanesi’nde kalfa olarak çalıştıkları, sanık …’nin aşamalarda; tüm eylemleri eczane içerisinde bulunan odasında tek başına yaptığına ve çalışanlarını haberdar etmediğine dair ikrarda bulunduğu, bilirkişi raporlarına göre; reçetelerde ve raporlarda kalfa olan sanıkların imza yazı örneklerinin tespit edilemediği, ekonomik-sosyal durum araştırma raporları, sanıkların ise; olayları …’nin eczanesini kapatması ile öğrendiklerini, getir götür işlerini ve reçete onay işlemlerini …’nin denetiminden geçtikten sonra yaptıklarını savunmaları, ayrıca dosyada suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kurulan örgüte üye olma suçlarından beraat kararı verildiği ve CMK’nın 135. maddesi uyarınca nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının suç tarihi itibari ile katalog suçlar arasında yer almaması nedeniyle iletişimin dinlenilmesine yönelik kayıtların bu suçlar açısından sanıklar aleyhine delil olarak kullanılamayacağı, her ne kadar arama-el koyma tutanaklarına göre sanık Volkan ve Salih’in evinden bir miktar ilaç küpürü çıkmış ise de; sanıkların bu küpürleri eczane kapandıktan sonra eczacının talimatı ile geri iade etmek üzere evde bulundurduklarını belirtmeleri ve bu durumun sanık … tarafından da doğrulanması karşısında; yine diğer sanıklar…’ın ise yalnızca… …’e ait eczanede çırak olarak çalıştıkları ve eczacının verdiği talimatları ve görevleri yaptıklarını savunmaları, eczacı sanık…’ın da bu savunmaları doğrulaması karşısında; tüm sanıkların atılı suçlara iştirak ettiklerine veya suç işleme kastı ile hareket ettiklerine dair her türlü kuşkudan uzak somut ve kesin delil bulunmadığından beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
c)Sanıklar …hakkında;
TRT’de çeşitli görevlerde çalışan sanıkların; hastalıkları bulunan yakınlarının sağlık karnelerini, ilaç yazdırma ve alma işleri için yıllardan beri kurumlarının anlaşmalı olduğu ve güven duyduklarını belirttikleri sanık …’ye ait eczaneye bıraktıkları, sanık …’nin bu karneleri kullanıp pahalı kanser ilaçlarını yazıp sahte oluşturduğu rapor ve reçeteleri kuruma fatura ettiği, sanıkların ise bu eylemlere iştirak ettiklerine dair her türlü kuşkudan uzak somut delil bulunmadığı gibi sanıkların aşamalarda; karnelerine bakmadıklarını, ilaç adlarını da bilmediklerini, istedikleri ilaçları aldıklarını savundukları, kimi zaman karnede alt ve üst nüshaların farklı yazıldığı ve sanıkların bu durumu anlayabilmelerinin ortadan kaldırıldığı, bu sanıkların bir kısmının kendisinin ve karneleri kullanılan yakınlarının gerçekten kanser hastası olduğu ve bu eyleme iştirak etmelerinin hayatın olağan akışına da uygun olmadığı, CMK’nın 135. maddesi uyarınca nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının suç tarihi itibariyle katalog suçlar arasında yer almaması nedeniyle iletişimin dinlenilmesine yönelik kayıtların bu suçlar açısından sanıklar aleyhine delil olarak kullanılamayacağı, sanıklar hakkında sosyal ekonomik araştırma raporları, reçete ve raporların birçoğunun iğfal kabiliyetine sahip olduğuna dair bilirkişi raporları, oluş ve tüm dosya kapsamına göre, sanıkların söz konusu suçlara iştirak ettiğine dair her türlü kuşkudan uzak somut ve kesin delil bulunmadığından beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
d)Sanıklar … hakkında;
Sanıkların İzmir TRT Bölge Müdürlüğü’ nde; bölge müdürü, idari işler müdürü, sosyal işler biriminde şef ve memur olarak görev yaptıkları ve sanık Deniz’e ait eczaneden gelen sağlık gideri faturalarını sıralı şekilde denetleyip paraflayarak muhasebeden tahsil edilmesini sağladıkları, sanıkların savunmalarında 2006 yılı öncesinde doktorluk adı verilen birimin tıbbi inceleme yaptığını, ancak 2006 yılında kurumdan sevk kağıtlarının alımının kalkması ve SGK Java sisteminden ilaç kontrolü yapılabilmesi nedeniyle doğrudan bu faturaların idari işler birimine geldiğini, kendilerinin mali açıdan denetim yaptıklarını, ancak tıbbi bilgilerinin olmadığını ve dozlar vs. tıbbi konularda denetim yapmadıklarını, ayrıca kanser hastalarına ait raporların zaten 2 yıllık süresinin dolmadığını ve imza, mühür bakımından evrakların tam geldiğini (bilirkişi raporlarına göre de birçoğunun iğfal kabiliyetinin bulunduğu), sistemdeki ilaç fiyatları ile eczanenin faturasını kıyasladıklarını, kurumlarında çok sayıda personel olduğunu, çalışanların ve yakınlarının hastalıklarını ayrıca araştırma yükümlülüklerinin ve haklarının olmadığını, java sistemi ile ilgili bir eğitime dahi tabi tutulmadıklarını savunmaları, diğer tüm katılan ve tanık beyanları, bilirkişi raporları, kurumun çalışma sistemi, oluş ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; savunmalarının aksine suç işleme kastı ile hareket ettiklerine dair her türlü kuşkudan uzak, somut ve kesin delilde bulunmadığı anlaşıldığından sanıkların beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
e)Sanık… hakkında;
UYAP’tan alınan nüfus kayıt örneğine göre sanığın, hükümden sonra 09/01/2014 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet Savcısının, katılanlar TRT Genel Müdürlüğü, katılan Sosyal Güvenlik Kurumu, katılan Gayrimenkul A.Ş. vekilleri ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.