Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/14000 E. 2019/3283 K. 03.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/14000
KARAR NO : 2019/3283
KARAR TARİHİ : 03.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan 155/2, 52/2, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmü sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan şirket ile yapılan finansal kiralama sözleşmesi uyarınca, sanığın şirketten bir adet ekskavatör kiraladığı, sanığın kira bedellerini ödememesi üzerine katılan şirket tarafından kira borcunun ödenmesi, ödenmediği takdirde aracın şirkete teslimi gerektiğinin noter vasıtası ile sanığa ihtar edildiği, sanığın buna rağmen aracı katılan şirkete teslim etmediği, bu şekilde hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğunun iddia edildiği olayda;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazının reddine, ancak;
a)Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 18/06/2013 gün ve 2012/15-1351 Esas ve 2013/328 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, kanun koyucu, cezanın kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hâkime somut olayın özellikleri ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini de göstererek iki sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevini yüklemiştir. Ancak, hâkimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçe, bu düzenlemelere uygun olarak; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik ile dosya içeriğine yansıyan bilgi ve belgelerin isabetli biçimde değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır. Somut olay bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulurken yetersiz gerekçe ile alt sınırdan uzaklaşılması ve 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler somutlaştırılmadan ve bu kriterler esas alınmadan, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olarak cezanın alt sınırdan ayrılarak tayin edilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
b)Adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında yasal ve yeterli bir gerekçe göstermeksizin TCK’nın 62. maddesi uyarınca cezasından indirim yapılmayarak, fazla ceza tayini
c)Suç tarihinin 10.08.2008 olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında 27/08/2009 olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.