Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/13878 E. 2020/3712 K. 12.03.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/13878
KARAR NO : 2020/3712
KARAR TARİHİ : 12.03.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından beraatlarına ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklardan …’un inşaat müteahhitliği yaptığı, hakkındaki kovuşturma dosyası tefrik edilen …’in ise, sanık …’in muhasebecisi olduğu, sanık … ve …’in fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek, diğer 25 sanığı fiilen çalışmadıkları halde bu iş yerinde çalışıyormuş gibi göstererek katılan …’na sahte sigortalılık bildiriminde bulundukları, bu suretle sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1- Sanıklar …, ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Suça konu işyerinin gerçek bir işyeri olması, sanıkların kurumun denetim imkanını ortadan kaldıracak mahiyette hileli bir hareketinin bulunmaması, kurumun kendisine bildirilen işyerini ve işe giriş bildirgelerini denetleme yetkisinin her zaman bulunması, nitekim yapılan denetim ile de durumun tespit edildiği, sanıkların sigorta primlerini katılan kuruma yatırmış olması halinde, 5510 sayılı Kanun’un 89. maddesince primlerin irat kaydedileceği, aynı kanunun 96. maddesince de yapılan sağlık harcamalarının da geri alınacağının düzenlenmiş olması, primlerin yatırılmamış olması halinde de katılan kurumun alacaklarını her zaman tahsil etme imkanının bulunması nedenleriyle katılan kurumun zararından bahsedilemeyeceği, bu sebeplerle sanıklara atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla; mahkemece verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun yasal unsurları oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin suçun unsurlarının oluştuğuna, hükümlerin kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanıklar …, ve … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Sanıklara yüklenen “özel belgede sahtecilik” suçunun, 5327 sayılı TCK’nın 207/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı kanunun 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış olduğundan; hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkında “özel belgede sahtecilik” suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8 maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
3- Sanık … hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde;
Sanığın hüküm tarihinden sonra, 05/09/2015 tarihinde öldüğünün UYAP sistemi aracılığıyla MERNİS’ten temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında, hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 12/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.