YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/13828
KARAR NO : 2019/2972
KARAR TARİHİ : 28.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : 1- Sanık … hakkında:a) Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nın 204/1, 62/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet (2 defa)
b- Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan TCK’nın 155/2, 43/1, 62, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Sanık … hakkında:a) Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nin 204/1, 62/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet (4 defa)
b- Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan TCK’nın 155/2, 43/1, 168/2, 62, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Resmi belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sanık …’un üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun tarihinin 25/10/2006 olduğu, sanık …’in üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun tarihlerinin 20/06/2006 ve 25/07/2006 olduğu belirlenip bu suçun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK’nın 204/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin, suç tarihleri ile inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,

B) Sanıklar hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sanıkların, Tokuş Dağıtım Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine bağlı olarak su arıtma cihazı ve temizlik robotu satışı kapsamında pazarlamacı olarak görev yaptıkları, sanıkların gerçekte satış yapmadıkları halde gerçeğe aykırı olarak kambiyo senedi tanzim edip adı geçen şirkete verdikleri, bu şekilde şirketten prim aldıkları, ayrıca satışı yapılan temizlik robotu ve su arıtma cihazlarının satış bedelini peşin aldıkları halde vadeli satış yapılmış gibi tanzim ettikleri bonoları şirkete verdikleri, satış bedellerini ise uhdelerine aldıklarının iddia edildiği somut olayda,
1- Müşteki şirket yetkilisi …’ın 27/05/2010 tarihinde alınan beyanında, muhasebe kayıtlarında yaptıkları incelemede sanık …’ın suç işlemediğini tespit ettiklerini belirtmesine rağmen, müşteki şirket vekilinin 30/01/2013 tarihli dilekçesinde, sanık …’ın, müşteki şirkete ödemesi gerektiği paraları ödediğinin belirtilmesi karşısında, öncelikle sanığın üzerine atılı suçu işleyip işlemediği yönündeki bahse konu çelişkinin giderilmesi, ondan sonra sanığın zararı giderip gidermediğinin tartışılması gerekirken bu çelişki giderilmeden sanık …’ın mahkumiyetine hükmedilmesi
2- Sanın Veli’nin uhdesine geçirdiği iddia edilen paranın mağdurlar … ve Adem hakkında düzenlenen senet bedelleri kadar(toplam 160 TL), sanık …’ın uhdesine geçirdiği iddia edilen paranın mağdurlar …, Sait, Mustafa ve Ünsev hakkında düzenlenen senet bedelleri kadar(toplam 410 TL) olup olmadığının müşteki şirketten sorularak, gerektiğinde şirketin kayıtları temin edilip bilirkişi incelemesi yaptırılarak sanıkların uhdelerine geçirdikleri miktarın ne kadar olduğunun ayrı ayrı belirlenmesinden sonra sanıklar hakkında ceza tayin edilirken alt sınırdan uzaklaşılıp uzaklaşılmayacağının tartışılması gerekirken eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile hükümler kurulması,
Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.