Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/13639 E. 2018/8207 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/13639
KARAR NO : 2018/8207
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanığın beraatlarına ilişkin hükümler, şikayetçi vekili ile sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Kovuşturma evresinde duruşmadan haberdar edilmeyen katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan şikayetçinin 5271 sayılı CMK’nın 260/1. maddesine göre, sanık hakkında kurulan hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu belirlenerek ve aynı kanunun 237 ve devamı maddeleri uyarınca katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Sanığın, mağdur …’den almış olduğu tohum ve ilaç gibi ürünler 23.000,00 TL tutarlı sahte çeki verdiğinin iddia edildiği olayda; sanığın aşamalardaki savunmalarında, kendilerinive olarak tanıtan kişilere sattığı tohumlara karşılık onlardan suça konu çek yanında iki adet çek daha aldığını, çeklerin sahte olduğunu bilmeden ticari ilişkileri çerçevesinde alışveriş yaptığı kişilere verdiğini belirterek suçlamaları kabul etmeyerek fatura ibraz etmesi, ayrıca UYAP kayıtları üzerinden yapılan incelemede; aynı hukuki ilişki çerçevesinde almış olduğu keşidecisi Ahmet Işık, cirantası olarak görünen 24.450,00 TL tutarındaki çekle ilgili olarak Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.07.2013 tarih ve 2012/441-2013/315 sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda, sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından verilen beraat hükümlerinin Dairemizin 17.04.2017 tarih ve 2014/22563-2017/9362 sayılı ilamıyla onandığının anlaşılması karşısında, mahkemece verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1136 sayılı Kanun’un 168. maddesi ile hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi gereğince, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerin ilgili kısmına “Sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.000,00 TL vekâlet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesi” bendinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.