Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/13522 E. 2019/7475 K. 02.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/13522
KARAR NO : 2019/7475
KARAR TARİHİ : 02.07.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, TCK’nın 37/1. maddesi delaletiyle TCK’nın 158/1-f-son, 52/2-4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, TCK’nın 37/1. maddesi delaletiyle TCK’nın 204/1 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık … ile sanık … müdafisi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığına yanlış yazılan suç tarihinin suça konu en son çekin keşide tarihi olan 05/03/2006 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Katılanın, ablası adına kayıtlı olan Bornova/İzmir adresinde plastik poşet imalat işyerinin sorumlu kişisi olduğu, suç tarihinde sanıkların katılanın işyerine gelerek 4.891 TL bedelinde poşet torba alıp, bunun karşılığında 991 TL sini nakit geri kalan bedel karşılığında suça konu çalıntı Türkiye İş Bankası İzmir …Şubesine ait 02/03/2006 keşide tarihli 1.300 TL bedelli, 2 adet Akbank … Şubesine ait 05/03/2006 keşide tarih, 1.150 TL bedelli ve 28/02/2006 keşide tarih 1.450 TL bedelli 3 adet çeki verdikleri, katılan tarafından bankalara sorduğunda çeklerin çalıntı olduğunu öğrendiği, bunun üzerine çek asıllarını görevlilere teslim ettiği, bu surette sanıkların resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
1-Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurularının incelenmesinde;
05.03.2006 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar 5237 sayılı TCK’nın 204/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
2-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurularının incelenmesinde;
Sanıkların suç inkarına yönelik savunmaları, katılanın soruşturma aşamasında 23.02.2016 tarihinde yapılan ilk teşhiste sanık …’u; daha sonra 08.03.2006 tarihli teşhiste sanık …’i teşhis etmesi, yine görevsizlik kararı öncesi İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 07/10/2009 tarihli duruşmasında alınan beyanında kendisine çeki veren şahsın sanık … olduğunu söyleyerek çelişkili beyanlarda bulunması ve yargılama aşamasında da çelişkinin giderilerek sağlıklı bir teşhis işlemi yaptırılmamış olması karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkartılması bakımından, sanıklar ile katılanın duruşmada hazır edilip canlı teşhis işleminin yaptırılması, bunun mümkün olmaması durumunda sanıkların teşhise elverişli fotoğraflarının katılana gösterilerek fotoğraf üzerinden teşhis işlemi yaptırılması tüm deliller toplandıktan sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmeyerek eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden, sanığın suçtan elde ettiği menfaat miktarının 3 adet çek bedeli toplamı olan 3.900 TL olduğu gözetilerek, sanık hakkında hükmolunacak adli para cezasının 390 gün esas alınması gerekirken, yazılı şekilde 400 gün adli para cezası olarak temel gün adli para cezasının fazla tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ile sanık … müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 02/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.