Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/13019 E. 2019/8482 K. 18.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/13019
KARAR NO : 2019/8482
KARAR TARİHİ : 18.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan …. Ptt Baş Müdürlüğü’nün …. Dağıtım ve Toplama Merkez Müdürlüğü’nde taşeron firma işçisi olarak çalışan sanığın 25-28.09.2012 ile 12.10.2012 tarihlerinde zimmetle teslim aldığı taahhütlü gönderileri alıcılarına teslim etmediği ve uhdesinde kalan 16 adet gönderi nedeniyle toplam 164,88 TL kurum zararına yol açtığı, soruşturma aşamasında zararın sanığın çalıştığı firmadayken hakedişinden kesildiği, bu suretle sanığın üzerine atılı suçu işlendiği iddia edilen olayda; sanık savunması, tanık ifadeleri ve dosya kapsamından; sanığın ….. Tic. Ltd. Şti.’nin taşeron işçisi olarak PTT evraklarını dağıtmakla görevlendirildiği, suça konu olan 16 adet gönderi evrakının sanık tarafından ilgililere tebliğ edilmediği, yapılan kontrolde bunların tebliğ edilmiş gözükmesine rağmen dağıtım tellerinde bulunduğu, alıcılara teslim edilmediğinin tespit edildiği, buna göre sanığın kendisine teslim edilen gönderileri alıp yoketmesi veya sarfetmesinin söz konusu olmadığı, TCK’nun 155. maddesinde belirtilen emniyeti suistimal suçunun oluşabilmesi için muhafaza etmek veya belli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde kendisinin veya başkasının yararına olarak zilyetliğin devir amacı dışında tasarrufta bulunulması veya devir olgusunun inkar edilmesi gerekli olup sanığın alıcılarına teslim edilmek üzere kendisine teslim edilen evrakları teslim etmeyerek tutanakta belirtilen dağıtıcıların telli bölümünde bırakmak şeklindeki eyleminde zilyetliğin devir amacı dışında herhangi bir tasarrufta bulunmasının söz konusu olmadığı ve yine sanık tarafından devir olgusunun inkar edilmesinin söz konusu olmadığı, bu nedenle güveni kötüye kullanma suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiş olup, bu gerekçelerle verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç yönünden gerekçesi gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün ONANMASINA, 18.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.