Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/10970 E. 2019/3169 K. 01.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/10970
KARAR NO : 2019/3169
KARAR TARİHİ : 01.04.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK 204/1, 158/1-f, 53/1-2-3, 62 maddesi gereğince mahkumiyet

Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık …’nın, temyize gelmeyen Rakip’in lokantasına ortak olmak istediği ve aralarında ortaklık hususunda anlaştıkları, ortaklık bedeline karşılık sanık …’nın davaya konu keşidecisi … olarak görünen Garanti Bankası Alsancak Liman Şubesine ait 15/07/2007 keşide tarihli, 10.500-TL bedelli hamiline yazılı çeki arkasını ciro ederek vade tarihinden yaklaşık 45 gün kadar önce verdiği ve vade tarihine kadar yaklaşık 40 gün boyunca fiili olarak Rakip ile ortak olması nedeni ile lokantaya giderek çalıştığı, söz konusu çekin Rakip tarafından mal aldığı temyize gelmeyen sanık …’e verildiği ve çekin bankaya ibrazında sahte olduğunun anlaşıldığı, sanığın bu suretle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
I- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
Sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanı, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamından, atılı suçun sübut bulduğuna ilişkin mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
II- Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiile olan ilişkisi, mağdurun durumu, ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Bu açıklamalar ışığında somut olayda, sanığın yargılama konusu çeki ortaklık için verdiği, çekin sahteliği anlaşılıncaya kadar işyerinde calıştığı ve çekin sahte olduğunun anlaşılması üzerine de, aldığı hisseleri iade ettiği; bu şekilde gerçekleşen eylemde, sanığın herhangi bir menfaatinin bulunmadığı ve üzerine atılı dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı, bu haliyle eylemin hukuki uyuşmazlık niteliğinde olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.