Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/10095 E. 2019/3849 K. 16.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/10095
KARAR NO : 2019/3849
KARAR TARİHİ : 16.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 168/1, 52, 53 ve 58. maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Müşteki…’a ait iş yerinde pazarlamacı olarak çalışan sanığın, işlerinde kullanılmak üzere kendisine teslim edilen… plakalı aracı geri istenmesine rağmen teslim etmediği, suça konu aracında yakıtı bitmiş ve torpido kapağı ile sağ güneşliği kırık vaziyette Narlıdere ilçesinde terk ettiği ve bu şekilde kolluk tarafından bulunduğu, bu surette sanığın hizmet ilişkisinin gereği olarak kendisine teslim edilmiş olan araç üzerinde zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
Sanığın tüm aşamalarda “suçlamaları kabul etmediğine, aracı uhdesinde tutmadığına,şehir dışında olması nedeniyle aracı teslim edemediğine” ilişkin aksi ispat edilemeyen savunmaları, müştekilerin “sanıktan aracı geri istediklerinde, sanığın şehir dışında olduğunu, aracın Narlıdere’ye bıraktığını söylediğini, ancak tam nokta verememesi nedeniyle aracı bulamadıklarına” ilişkin kolluk beyanları ve sanığın kolluk kuvvetlerini bizzat arayarak aracın yerini tarif ettiği ve bu tarif üzerine de şikayet günü içerisinde aracın bulunarak müştekiye teslim edilmesi karşısında, suça konu aracın sanık tarafından gizlenmediği veya devir olgususun inkar edilmediği, dolayısıyla sanığın en başından itibaren suç kastı ile hareket etmediği tüm dosya kapsamında anlaşıldığından, sanık hakkında beraat hükmü verilmesi gerektiği gözetilmeden, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
Kabule göre de,
Müştekilerin ayrıntılı beyanlarının alınarak, yapılan iadenin kısmi mi yoksa tam mı olduğu tespit edildikten sonra, iade kısmi ise müştekilerin TCK 168/4 kapsamında etkin pişmanlık hükümlerine rızalarının bulunup bulunmamasına göre, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanılmayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile sanık hakkında doğrudan TCK’nın 168/1 maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son gereğince kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 16/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.