Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/10090 E. 2019/3722 K. 11.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/10090
KARAR NO : 2019/3722
KARAR TARİHİ : 11.04.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında TCK’nın 204/1, 62, 53, 63. maddeleri ile 158/1-j-son, 35/2, 62, 52/2-4 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık … tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık … ve temyiz dışı sanık …’nun suç tarihinde sahte belgelerle bankadan kredi çekme konusunda anlaşarak önce SMS yoluyla Denizbank Bayrampaşa Şubesine kredi başvurusunda bulundukları, daha sonra sanık …’in … isimli bir şahsın kimlik bilgileri üzerine temyiz dışı sanık …’in fotoğrafını kullanarak sahte nüfus cüzdanı ve sahte ikametgah belgesi düzenlettirip sanık …’e verdiği, sanık …’in bu sahte belgelerle .. gibi Denizbank Bayrampaşa Şubesine müracaat ederek 10.100 TL tutarında kredi başvurusunda bulunduğu, banka görevlisinin yaptığı araştırmada ikametgah senedini düzenlemiş gözüken mahalle muhtarı ile telefonla görüşerek bu isimde kayıtlı birisinin olmadığını öğrenmesi üzerine durumun polise intikal ettirildiği ve krediyi çekmek için şubeye gelen sanık …’in yakalandığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
Sanık …’in tüm aşamalarda suçlamaları kabul etmediği, temyiz dışı sanık …’nun soyut anlatımından başka savunmanın aksine sanığın atılı suçları işlediğine yönelik mahkumiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca sanığın üzerine atılı eylemlerinden dolayı beraatine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kabule göre de;
1) 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinde “değişik zamanlarda” ifadesinin yer alması karşısında, aynı anda işlenen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulama olanağı bulunmadığı ve somut olayda, zincirleme suç koşullarının oluşmadığı dikkate alınarak ve suça konu belgelerin farklı zamanlarda düzenlendiğine dair yeterli delil bulunmadığının da anlaşılması karşısında, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulurken belgelerin sayısı dikkate alınarak temel cezanın alt hadden uzaklaşılarak verilebileceği gözetilmeden eksik ceza tayini,
2) Sanığın sabıka kaydında görünen ve tekerrür oluşturabilecek ilamlarının dosya arasına istenip, sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanması açısından denetime elverişli bir inceleme yapılmaması,
3) Sanık …’in,… isimli bir şahsın kimlik bilgileri üzerine temyiz dışı sanık …’in fotoğrafını kullanarak sahte nüfus cüzdanı düzenlettirip sanık …’e verdiği iddia olunan somut olayda, Nüfus Müdürlüğü’nün maddi varlığı olan nüfus cüzdanını sahte olarak kullanmak suretiyle TCK’nın 158/1-d bendinin de ihlal edildiğinin anlaşılması karşısında, birden fazla bendin ihlali nedeniyle dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle belirlenmesi gerekirken eksik ceza tayini,
4) 5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, elde edilmeye çalışılan menfaat tutarı olan 10.100 TL’nin iki katından az olacak şekilde eksik adli para cezası tayini,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.