Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2016/4433 E. 2018/7868 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/4433
KARAR NO : 2018/7868
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, suç eşyasını bilerek satın alma
HÜKÜM : 1-Sanıklar Bayram ve Sezer hakkında ayrı ayrı; TCK’nın 155/2, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Sanık … hakkında; TCK’nın 165/1, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Sanıklar … ve …’in hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan, sanık …’in suç eşyasını bilerek satın alma suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar Sezer ve Efkan’ın müdafileri, sanık … tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar Bayram ile Sezer’in, katılanların yetkilisi oldukları S.S. Şekeroba Kasabası Yeşilyurt Köyü isimli koopertafte hayvan bakımında işçi olarak çalıştıkları, olay tarihinde kooperatif yetkililerinin bilgi ve rızası dışında iki adet büyükbaş hayvan ile dört adet buzağıyı sanık …’a sattıkları bu şekilde sanıkların atılı suçları işledikleri iddia olunan olayda;
1) Sanık … tarafından yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık tarafından yapılan 05/08/2016 tarihli temyiz başvurusunun, temyiz talebinin süre yönünden reddine dair 21/07/2016 tarihli ek karara yönelik ve süresinde olduğu anlaşılmakla, anılan başvurunun reddine ilişkin 16/08/2016 tarihli ek karar hukuki değerden yoksun olduğundan kaldırılarak yapılan incelemede;
Sanığın yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın sanığın savunmasında bildirmiş olduğu adresine 08/07/2016 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen sanığın bu hükmü 1412 sayılı CMUK’nın 310/1 maddesinde belirlenen bir haftalık süre geçtikten sonra 19/07/2016 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, usul ve yasaya uygun olan Türkoğlu Asliye Ceza Mahkemesi’nin sanığın temyiz isteminin reddine dair 21/07/2016 tarihli ek kararın ONANMASINA,

2)Sanıklar … ve … hakkında yapılan yemyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanıkların savunması, katılanların ve tanıkların beyanları ile dosya kapsamından, mahkemece sanıkların üzerilerine atılı suçları işlediklerine dair mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde isabetsizlik görülmemiş olup, sanık …’in katılanların yetkilisi olduğu kooperatifte işçi olarak çalışmış olması nedeniyle; 1163 sayılı yasanın 62/son. maddesinde: ‘’Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır.’’ hükmünde belirtilen görevlilerden olmamaları karşısında bu hususta görev yönünden bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-Sanıklar hakkında hükmedilen hapis cezaları alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezaları belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
b-Sanıkların savunmalarında, lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep etmelerine rağmen TCK’nın 50. ve TCK 51. maddelerinde düzenlenen seçenek yaptırımlar ile hapis cezasının ertelenmesi hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmaması,
c-Sanıklar hakkında hükmedilen hapis cezasının sonucu olarak 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerine hükmedilmesi,
d-Sanıklar hakkında hükmolunun adli para cezalarının TCK’nın 52. maddesi gereğince 20 eşit taksitte ödenmesine karar verilirken, taksit aralıkları gösterilmeyerek infazda duraksamaya neden olunması
Kanuna aykırı olup, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 12/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.