Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2016/4172 E. 2018/7933 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/4172
KARAR NO : 2018/7933
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK 158/1-f-son, 168/2, 62, 52, 58 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Katılan tarafından www.sahibinden.com sitesine verilen satılık cep telefonu ilanını gören sanığın, katılanı arayarak kendisinde bulunan telefon ile üstüne 200 TL almak şartı ile takas teklifinde bulunduğu, katılanın da kabul etmesi üzerine, sanığın cep telefonunu kargoya verdiğine dair kargo takip numarasını göndermesi üzerine, katılanın cep telefonunu kargoya verdiği ve sanığın PTT hesabına 200 TL havale ettiği, ancak sanık tarafından gönderilen kargonun içinden bisküvi çıkması üzerine katılanın kendisinin gönderdiği kargoyu iptal ettirmesine rağmen, havale ettiği paranın sanık tarafından çekildiği, bu surette sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
Sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının, yasaya ve istikrar kazanmış Daire’miz kararlarına uygun olarak belirlenmiş olması karşısında, tebliğnamede bu hususta bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
İlan veren kişinin katılan olması, sanığın internet sitesine her hangi bir yanıltıcı ilan vermesinin söz konusu olmaması karşısında, sanığın eyleminin 6763 sayılı yasa ile uzlaşma kapsamına alınan TCK 157/1. maddesinde düzenlenen “basit dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, suç vasfın da hataya düşülmek sureti ile nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü verilmesi,
Kabule göre de,
1) 5237 sayılı TCK’nın 58/1. maddesi gereğince “önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde tekerrür hükümlerinin uygulanacağının” düzenlendiği, sanığın tekerrüre esas alınan İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/144 E, 371 K. sayılı ilamı ile verilen 4 yıl hapis cezasına ilişkin dava dosyasının, iş bu dosyadaki suçun işlendiği tarihten sonra, 02/12/2014 tarihinde kesinleşmesi karşısında, sanık hakkında bu ilamın tekerrüre esas alınamayacağı, adli sicil kaydında bulunan diğer Kadıköy 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/81 E, 362 K. sayılı ilamının tekerrüre esas alınacağının gözetilmemesi,
2) Sanığın bilgisi doğrultusunda, annesi tarafından, katılanın zararının ödendiği belirtilmiş ve buna ilişkin PTT havale dekontu sunulmuş ise de, sunulan dekont suretinin okunaklı olmadığı, dolayısıyla katılan adına para yatırılıp yatırılmadığı, yatırıldı ise hangi tarihte yatırıldığının kesin olarak tespitinden sonra, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeksizin, temyiz denetime imkan vermeyecek şekildeki dekont esas alınmak suretiyle, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son gereğince kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 13/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.