Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2016/3614 E. 2018/7811 K. 08.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3614
KARAR NO : 2018/7811
KARAR TARİHİ : 08.11.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Her iki sanık hakkında ayrı ayrı; TCK’nun 158/2, 52/2, 58/6 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanık … müdafi ve sanık … Özdemir tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların, birlikte katılanın çalıştığı işyerine gidip, sanık …’un, katılana Başbakanlıkta çalıştığını söyleyerek kendisini …’ın danışmanı olarak tanıttıktan sonra, isteği halinde gümrükten ihale yoluyla ucuza araba çıkartabileceklerini söylediği, bunun üzerine sanıkların, iştirak halinde hareket ederek, gümrükten ucuza araba temin edebilecekleri bahanesiyle katılandan değişik zamanlarda para almak suretiyle haksız menfaat elde ettikleri, bu suretle sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; katılanın aşamalardaki değişmeyen beyanları, sanık savunmaları, tanık anlatımları ile oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, sanıkların, iştirak halinde hareket ederek, sanık …’un kendisini Başbakanlıkta …ın danışmanı olarak tanıtması üzerine, gümrükten ucuz araba temin edebilecekleri bahanesiyle katılandan para alarak haksız menfaat elde ettikleri şeklinde gerçekleşen eylemlerinin, TCK’nun 158/2 maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin sanıkların mahkumiyetlerine dair kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun’un aynı hükmünü katılana karşı değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olmaları karşısında, haklarında zincirleme suç hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’u ile Bazı Kanunlar’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri düzenlenmiş ve sanık …’un tekerrüre esas alınan Aydın 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/7-2008/78 sayılı kararına konu dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamında bulunması karşısında, öncelikle tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak, sonucuna göre sanık … hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının ve sanık …’un sabıka kaydında daha ağır cezayı içeren Ankara 10.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 1999/1231-2000/341 sayılı ilamı yerine daha hafif cezaya ilişkin hükümlülüğün esas alınmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık … müdafiinin herhangi bir gerekçeye dayanmayan temyiz itirazları ile sanık …’un ise atılı suçu işlediğinin sabit olmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 08/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.