Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2016/3496 E. 2018/8154 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3496
KARAR NO : 2018/8154
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanıklar haklarında, TCK’nın 155/2, 43/1, 62, 52 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet

Hizmet nedeniyle güven kötüye kullanma suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık … müdafi ve sanık … tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Katılan şirkette bölge satış sorumlusu olarak çalışan sanıklardan Arif’in, 2010 yılında kendi isteğiyle şirketten ayrılan Fatih ile birlikte hareket ederek firmanın kendi müşterilerinden aldıkları siparişleri bu firmalara göndermek yerine şirketin müşterisi olmayan başka bayilere satmak suretiyle haksız kazanç elde ettikleri, ayrıca firma hesabına yatırılması gereken paraları sanık …’in hesabına havale edilmesini sağladıkları, yine firmanın belirlediği fiyatlardan daha yüksek fiyat söyleyerek aradaki farkı uhdelerine geçirdikleri, bu işlemler sonucunda Arif’in, kendisinde toplanan 130.000,00 TL’nin 60.000,00 TL’sini diğer sanığa verdiğinin iddia edildiği olayda;
1- Sanık … hakkındaki hükmün incelemesinde;
Sanığın aşamalardaki savunmalarında, Arif’in kendisinden borç para aldığını, zaman zaman kredi kartını da kullandığını, kendisine gönderilen paraların bu borçlara ilişkin olduğunu belirterek atılı suçlamayı kabul etmemesi yanı sıra sanık …’in şirket yetkililerine Fatih ile birlikte hareket ederek eylemlerini gerçekleştirdiğini belirtmesine rağmen, soruşturma aşamasındaki beyanında, Fatih’e borç vermesi nedeniyle suça konu paraları firmaya iade edemediğini söylemesi, yargılama sırasında da atılı suçu kabul edip, sanık …’ten hiç bahsetmemesi, ayrıca müşterilerle muhatap olup, banka hesabına para yatırılmasını ve malzemelerin siparişlerde bulunan firma yerine başka yerlere gönderilmesini sağlayan kişinin Arif olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın savunmasının aksine, cezalandırılmasına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, beraatı yerine, yazılı şekilde mahkûmiyetine hükmolunması,
2- Sanık … hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Sanığın ikrara dayanan savunması, tanık beyanları ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazların reddine, ancak;
Hükmün gerekçesinde sanık hakkında hükmolunan cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edildiğinin belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında, temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi gerektiği gerekçe gösterilerek devamında, bu kez 2 yıl hapis ve 100 gün para cezası şeklinde uygulama yapılmak suretiyle hükmün karıştırılması,
Kanuna aykırı olup, sanık … müdafi ile sanık …’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 19.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.