Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2016/3487 E. 2018/8116 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3487
KARAR NO : 2018/8116
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık … hakkında; CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca (2 kez) beraat
Sanık … ve Serkan hakkında; TCK’nın 157/1, 62, 52, 53. maddesi uyarınca (2 kez) ayrı ayrı mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanık …’ın beraatine ilişkin hükümler o yer Cumhuriyet savcısı; sanık … ve Serkan’ın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların suç tarihinde katılanlara promosyon amaçlı 1500 adet pantolon, 1500 adet tişört, 1500 adet şapka ve 1500 adet çanta siparişi verip, çekle ödeyeceklerini söyleyerek sahte çeklerle mal almak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
CMK’nın 170/3-6. maddesi uyarınca iddianamede “yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri, mevcut delillerle ilişkilendirilerek yüklenen suçu oluşturan olaylar'” gösterilecek, aynı Kanun’un 225. maddesine göre de hüküm, ancak iddianamede veya yerine geçen görevsizlik kararında unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilecektir. İddianame veya yerine geçen görevsizlik kararında, sanığa isnat edilen ve suç sayılan maddi fiilleri, yerini, zamanını açıkça göstermeli, hukuki nitelendirmesi yapılan fiilin, kanunda karşılığı olan suç ve cezası hakkında bilgi içermelidir. İsnat edilen suçun dayanağı olan maddi olaylar hakkında savunmasını yapabilecek şekilde sanığın bilgilendirilmemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6/3-a maddesinin ihlaline de yol açar.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, katılan …’a yönelik eylem nedeni ile hazırlanan 13/04/2009 tarihli iddianamedeki anlatım ve nitelendirmeye göre, sanıklar hakkında katılan … ve Hamza’ya yönelik hangi eylemi, ne zaman ve ne şekilde gerçekleştirdiklerine ilişkin bir iddia ve anlatımın olmaması ve dolayısıyla sanıklar hakkında katılan … ve Hamza’ya yönelik dolandırıcılık suçundan 5271 sayılı CMK’nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı halde, adı geçenlere yönelik eylemlere ilişkin olarak, yukarıda belirtilen niteliklerde, kanuna uygun bir iddianamenin hazırlanması gerektiği ve hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemle sınırlı olduğu gözetilmeden dava konusu dışına çıkılıp sanıklar hakkında katılan … ve Hamza’ya yönelik dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de; Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2009/4963 soruşturma numaralı dosya içeriğinin, katılan …’e yönelik eyleme ilişkin olduğu, katılan …’a yönelik eyleme ilişkin katılan beyanı, çek fotokopisi vb. evrakın dosya içinde bulunmadığı anlaşılmakla, ilgili soruşturma evrakı ile İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 27/03/2012 tarih, 2011/250 Esas, 2012/284 Karar sayılı kararıyla birleşen ve 04/02/2014 tarih, 2009/370 Esas, 2014/14 Karar sayılı ek kararla, hüküm kurulmadığı için tefrik edilerek mahkemenin 2014/87 esasına kaydedilen dosyanın onaylı bir örneğinin denetimi olanak verecek şekilde dosya içerisine alınması ve 21/08/2008 tarihli tutanakta, sanık …’ın “Yıldız Petrol Yed. Par. Ltd. Şti” adına düzenlenen kaşeyi teslim ettiğinin anlaşılması karşısında, adı geçen şirketle ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden kayıtlarının celbi ile, sanıkların tacir, şirket yöneticisi yada şirket adına hareket eden kişi sıfatının var olup olmadığının araştırılması gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar Murat ve Serkan müdafiileri ile o yer Cumhuriyet savcısı’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 15/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.