Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2016/3404 E. 2018/7966 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3404
KARAR NO : 2018/7966
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, tehdit
HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı TCK’nın 158/1-d, 35/2, 62, 52/2-4, 53 ve 204/1, 62, 53 ile 106/1-1. cümle, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve tehdit suçlarından sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanık … müdafii ve sanık … tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan ‘ın ilk eşinden miras olarak kalan daireyi oğlu olan diğer katılan … ile birlikte satmaya karar vermeleri üzerine sanıkların talip oldukları, 44.000 TL’ye dairenin satışı konusunda anlaştıkları, sanıkların 4.000 TL’yi kapora olarak verip sanıklardan buna ilişkin bono almak istemeleri üzerine katılan Songül’ün borçlu, katılan …’ın kefil olarak yer aldığı, 4.000 TL bedelli bono, ödeme tarihi ve yazıyla miktar bölümü boş olarak sanıklara teslim edildiği, sanıkların ise fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek bononun üzerindeki miktar kısmının baş tarafına “4” ilavesi yapıp, yazı kısmını da buna uygun olarak “kırkdört bin” olarak doldurmak suretiyle tahrifatta bulundukları bono ile ilgili olarak sanık … tarafından katılanlar aleyhine icra takibinde bulunulduğu, katılanların şikayetçi olmaları üzerine önce sanıklardan Mustafa’nın katılan …’ı telefonla arayarak “siz bizi şikayet mi edeceksiniz, g.tünüz yiyorsa şikayet et, nasıl olsa ben sizi görürüm” dediği, diğer sanık …’ın da yine katılan …’a hitaben telefonda “siz böyle yaparsanız, bizde böyle yaparız, g.tün yiyorsa sen de şikayet et” dediği, bu şekilde sanıkların nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve tehdit suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar, tanık ve katılan beyanları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre mahkemenin mahkumiyet kararlarına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, sanık …’ın diğer sanık … ile birlikte katılanların evini satın alma bahanesiyle katılanlara kapora adı altında para verip senedi alması, daha sonra ise bunu inkar etmesi karşısında, sanık …’ın baştan itibaren diğer sanıkla birlikte fikir ve eylem birliği içerisinde suç kastıyla hareket ettiğinin anlaşılması nedeniyle, tebliğnamede bu yönde bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Katılanlar aleyhinde yapılan icra takibi neticesinde gayrimenkul üzerine haciz şerhi konulduğunun anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılıktan tamamlanmış suç hükümleri uygulanması gerekirken, yazılı şekilde eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı gerekçesiyle TCK’nın 35. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık … müdafii ve sanık …’ün temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılanın soyut iddiası dışında, sanıkların mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmaması karşısında, sanıkların üzerlerine atılı tehdit suçundan delil yetersizliği sebebiyle beraatleri yerine, yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık … müdafii ve sanık …’ün temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 13/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.