Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2016/332 E. 2016/1386 K. 10.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/332
KARAR NO : 2016/1386
KARAR TARİHİ : 10.02.2016

Tebliğname No : KD – 2015/418975

Sanıklar Ö.. D.. ve C.. K.. hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından açılan dava sonucunda, nitelikli dolandırıcılık suçundan, TCK’nın 158/1-d, 62, 52 maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ve 10000 TL adli para cezası, resmi belgede sahtecilik suçundan aynı Kanunun 204/1, 52 maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile mahkumiyetlerine dair verilen ………….. Ceza Mahkemesinin 31/10/2014 tarih ve 2014/22 Esas, 2014/421 sayılı kararı aleyhine sanıklar müdafiilerinin vaki temyiz istemleri her iki suç yönünden bozma görüşüyle dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/07/2015 tarih ve 2014/422273 sayılı tebliğnamesi ile dairemize gönderilmiş, Dairemizin 11/11/2015 gün ve 2015/12768-31150 esas ve karar sayılı ilamıyla anılan hükümler yönünden hükümlerin onanmasına oybirliği ile karar verilmiştir.
6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un yürürlüğe girmesi üzerine anılan Kanun’un 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan onama ilamına yapılan itiraz üzerine yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden KABULÜNE,
Dairemizin 11/11/2015 gün ve 2015/12768-31150 esas ve karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetlerine yönelik hükümler, sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
Sanıklar hakkında hükmolunan ceza miktarına nazaran sanıklar müdafiilerinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 318.maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanık Ö.. D..’nin, katılanı Antalya’ya çağırdığı; burada S.. A.. isimli kişinin yanına gidip sanık Ö.. D..’nin alacağı karşılığı 70.000 TL’lik çek aldıkları, bu çekin sanık Ö.. D.. tarafından borcuna karşılık katılana verildiği; katılan ile sanık Ö.. D..’nin…… liman bölgesinde bir süre oturdukları; bu esnada sanık Ö.. D..’nin, bir borcundan dolayı katılandan 3.000 TL’lik senet vermesini istediği; havanın karanlık olması ve Ö.. D.. tarafından diğer sanık C.. K..’ın yanlarına çağrılıp yaratılan kargaşadan istifade katılana 3.000 TL meblağlı denilerek gerçekte boş bir senede imza attırıldığı; senedin diğer kısımlarının yazılmadığı, sanıklar Ö.. D.. ve C.. K..’ın aynı suçu işlemesi iradesiyle suça konu senedin sanık Ö.. D.. tarafından 6.750.000 TL bedelli olarak diğer kısımların doldurulduktan sonra sanık C.. K.. tarafından ciro edildiği, sanık C.. K.. tarafından da borçlular Ö.. D.. ile katılan aleyhine takibe geçilip takip sırasında katılan tarafından Antalya 15. İcra Müdürlüğünün 2013/7055 Esas sayılı dosyasına 01/10/2013 tarihinde 3.267,48 TL para yatırıldığı iddia olunan olayda, senetteki imzanın katılana ait olduğu konusunda ihtilaf bulunmaması, katılanın iddiasının senedin hile ile alındığına dair bulunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından, sanıkların ve ailelerinin maddi durumlarının ve aktif mal varlıklarının araştırılması, sanık Celalettin’in hissedarı bulunduğu şirkete ait fabrikanın değerinin tespit edilmesi, sanıklar arasında ve sanıklar ile katılan arasında 6.750.000 TL’lik mal varlığı değeri oluşturacak herhangi bir ticari münasebet olup olmadığı hususunda tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılıp bilirkişi raporu aldırılması, katılanın tüm aşamalarda nasıl dolandırıldığını anlamadığını iki farklı senet olabileceğini üstteki senedi imzaladığını düşünerek altta kalan senedi imzalamış olabileceğini beyan etmesi karşısında suça konu senedin, ön ve arka yüzünde inceleme yaptırılarak herhangi bir katlama, kesme yapıştırma işlemine tabi tutulup tutulmadığının belirlenip belirleneyemeyeceği konusunda gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılması, senedin imzalandığı yerde kamera kaydı bulunup bulunmadığına ilişkin araştırma yapılıp tüm deliller toplandıktan sonra sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 10.02.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Karşı Oy
Sanık Ö.. D..’nin, katılanı Antalya’ya çağırdığı; burada S.. A.. isimli kişinin yanına gidip sanık Ö.. D..’nin alacağı karşılığı 70.000 TL’lik çek aldıkları, bu çekin sanık Ö.. D.. tarafından borcuna karşılık katılana verildiği; katılan ile sanık Ö.. D..’nin Antalya/Konyaaltı liman bölgesinde bir süre oturdukları; bu esnada sanık Ö.. D..’nin, bir borcundan dolayı katılandan 3.000 TL’lik senet vermesini istediği; havanın karanlık olması ve Ö.. D.. tarafından diğer sanık C.. K..’ın yanlarına çağrılıp yaratılan kargaşadan istifade katılana 3.000 TL meblağlı denilerek gerçekte boş bir senede imza attırıldığı; senedin diğer kısımlarının yazılmadığı, sanıklar Ö.. D.. ve C.. K..’ın aynı suçu işlemesi iradesiyle suça konu senedin sanık Ö.. D.. tarafından 6.750.000 TL bedelli olarak diğer kısımların doldurulduktan sonra sanık C.. K..’ın ciro edildiği, sanık C.. K.. tarafından da borçlular Ö.. D.. ile katılan aleyhine takibe geçilip yukarıda da belirtildiği üzere takip sırasında katılan tarafından Antalya 15. İcra Müdürlüğünün 2013/7055 Esas sayılı dosyasına 01/10/2013 tarihinde 3.267,48 TL para yatırıldığı olayda, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmediğinden, itirazın reddi düşüncesi ile Yüksek heyetin kararına muhalifim.