Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2016/3228 E. 2018/8785 K. 29.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3228
KARAR NO : 2018/8785
KARAR TARİHİ : 29.11.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK‘nın 158/1-d, 52/2, 53 maddeleri ve 204/1-3, 43/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Suç tarihinden önce tamamen sahte olarak hazırlandığı ekspertiz raporu ile anlaşılan katılan … ve müşteki Şaban adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanlarını ve Tekirdağ 3. Noterliğinden verilme görünen hakkında aynı mahkemenin 2009/360 esas sayılı dosyasında dava açılan sanık ‘in resmini taşıyan müşteki … adına düzenlenmiş vekaletnameyi temin eden sanığın, 2009/360 esas sayılı dosyada haklarında dava açılan sanıklar ile birlikte, tanık a müracaat ederek, Kıbrıs’ta ikamet eden bir şahsa ait arsayı satmak istediklerini, tapu sahibinin kızı olan ‘un satış için vekaletnamesi olduğunu, müşteki …’a ait gayrimenkulü 600.000TL bedelle satabileceklerini beyan ettikleri, sanık Ayhan ile kimliğini kullanan sanık …’ın tanık Üstün’ün ofisinde arsanın müşterisi olan katılanlar İlkay, Murat ve İhsan ile buluşup 595.000TL bedelle satış hususunda anlaştıkları, sanık …’ın sahte ismi ile cayma akçesi sözleşmesi adı altında özel bir belgeyi imzalayarak arsa alıcısı katılanlara verdiği, katılanlardan 20.000 USD kapora aldıkları ve katılanların anlaşmaya uygun olarak suça konu arsanın vergi borçlarını ödeyip tapu harçlarını yatırdıkları, katılanların sanık …’in suç ortağı olan sanık Ayhan’a 900 USD ve 50.000 TL para daha verdikleri ve bedelin geri kalanının satıştan sonra ödenmek üzere çek olarak sanık Ayhan’a verildiği, tapuda işlemler yapıldığı sırada kuşkulanan Tapu Sicil Müdürü tanık ‘nın işlemini uzatarak Cumhuriyet Savcılığına haber verdiği, Cumhuriyet Savcılığın talimatı üzerine Tapu Sicil Müdürlüğünde tertibat alan polis memurlarının sanıklar Ayhan Çiftçi ve ‘i yakaladıkları, sanıklardan Hüsnü’nün üzerinde suçta kullanılan … adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanının çıktığı, bu yakalama işlemi sırasında sanık …’in yakalanamadığı, yakalanan sanıklar Ayhan ve Hüsnü hakkında Üsküdar 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/360 esas sayılı dosyasında görülen davada sanıkların mahkumiyetine karar verildiği, suçun kadın failinin tespiti için soruşturmanın devam ettirildiği, soruşturma sırasında müşteki …’a yapılan bir ihbar ile sanığın isminin tespit edildiği, sanığın alınan savunmasında; kendisine ait olduğunu kabul ettiği Karşıyaka Nüfus Müdürlüğünden gerçek ismi ile nüfus cüzdanı çıkarırken ibraz ettiği talep belgesindeki fotoğrafla, suçta kullanılan adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanındaki fotoğrafın birebir aynı olduğu, sanığın Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığında CMK’nın 81. maddesine göre çektirilen fotoğrafının da suçun faili olan kadının sanık olduğunu gösterdiği, sanığın talimatla alınan savunması sırasında, mahkemece talimata eklenen resmi senetteki fotoğrafla sanığın aynı kişi olduğunun tespit edildiği, bu şekilde sanığın üzerine atılı bulunan nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
1)Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılan beyanları, sanık savunması, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabul ve uygulamasında her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2)Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık, katılanlar ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, nitelikli dolandırıcılık suçunun sanık tarafından işlendiği kanaatine varan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK’nın 158/1-d maddesi uyarınca sanık hakkında ceza belirlenirken alt sınırdan uygulama yapıldığı halde hükmün 2. fıkrasında takdiren ve teşdiden ifadesi kullanılarak çelişki oluşturulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 2. fıkrasından “ ve teşdiden” ibaresinin çıkartılmak suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.