Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2016/3215 E. 2018/7586 K. 05.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3215
KARAR NO : 2018/7586
KARAR TARİHİ : 05.11.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1)a-Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-e,168/1, 62, 52/2, CMK 231. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına,
b)Resmi belgede sahtecilik suçundan; beraat 2-Sanıklar …, … hakkında her iki suçtan; beraat

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıklar … ve …’in beraatlerine ilişkin hükümler ile resmi belgede sahtecilik suçundan sanık …’nin beraatine ilişkin hüküm katılan vekili ve vekalet ücreti ile sınırlı olarak sanık … ve Eyup’ün müdafi tarafından, nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık … hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar sanık … müdafi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklar … ve …’ün, sanık …’e ait mobilya dükkanının üzerine yaptığı inşaatta hiç çalışmadıkları halde çalışıyormuş gibi sigortalı bildiriminde bulundukları bu şekilde atılı suçları işledikleri iddia edilen olayda;
1)Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara karşı yapılan temyiz talebinin incelenmesinde
5271 sayılı CMK’nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığı, sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara karşı yapılan itiraz üzerine, ilgili Ağır Ceza Mahkemesinin yaptığı inceleme sonucunda verilen ret kararı ile verilen hükmün kesinleştiği anlaşıldığından, sanık müdafinin bu ret kararına karşı yaptığı temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddesi gereğince REDDİNE,
2)Sanıklar …’ün nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçları ile sanık …’nin resmi belgede sahtecilik suçuna yönelik yapılan katılan vekilinin temyiz talebi ile sanık …’ün müdafinin vekalet ücreti yönünden yaptığı temyiz talebinin incelenmesinde,
Sanıkların savunmaları, katılan vekili ile tanıkların beyanları, kurum yazıları, ile dosya kapsamından sanık …’nin aynı davada yargılandığı sahtecilik suçundan beraat ettiği, ancak dolandırıcılık suçundan mahkum olması nedeniyle lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmeyeceği anlaşılmakla sanık müdafiinin vekalet ücretine ilişkin talebin yerinde görülmeyerek mahkemece sanıklara atılı suçların yasal unsurlarının oluşmaması gerekçesine dayanan beraat hükümleri ve uygulamalarda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanıklara yüklenen suçların yasal unsurlarının oluşmaması gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin atılı suçların sübut bulduğuna, sanık …’ün müdafinin vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelik temyiz itirazının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
3)Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekili ile sanık müdafinin vekalet ücreti ile sınırlı olarak yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıkların savunmaları, katılan vekili ile tanıkların beyanları, kurum yazıları, ile dosya kapsamından mahkemece sanığa atıı suçların yasal unsurlarının oluşmaması gerekçesine dayanan beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin ve sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1136 sayılı Kanun’un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerin ilgili kısmına “sanık …’in kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.000 TL vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanık …’e verilmesine” fıkrasının eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.