Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/9847 E. 2015/27187 K. 22.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9847
KARAR NO : 2015/27187
KARAR TARİHİ : 22.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet, temyiz talebinin reddi

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Müşteki … ve katılan … vekili ile katılan …’ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Temyiz istemlerinin reddine dair 18/02/2015 ve 28/01/2015 tarihli 2014/227 Esas, 2015/90 Karar sayılı ek kararlarda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu kararlara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, temyiz istemlerinin reddine dair ek kararların ONANMASINA,
3-Sanıklar müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.

Sanık …’in, katılan …’a yardım ederek güvenini kazandıktan sonra diğer sanıklar … ve … ile birlikte müştereken hareket ederek, katılanın evini kredi çekmek için ipotek göstereceklerini söyleyerek evin tapusunu …’a devretmek suretiyle, hileli hareketlerle haksız menfaat temin ederek dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda, Tapu müdürlüğünün maddi varlığı olan tapu senedinin suçta kullanıldığının iddia olunması karşısında, bu eylemin, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetlerine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 22/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.