Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/9726 E. 2018/7698 K. 06.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9726
KARAR NO : 2018/7698
KARAR TARİHİ : 06.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : a) Katılan … Arıkan’a karşı TCK’nın 155/2, 53 ve 157/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
b) Katılanlar …, …, .., …, …, … ve …’a karşı ayrı ayrı TCK’nın 157/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet (8 kez)

Dolandırıcılık ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve 5271 sayılı CMK’nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanığın sahte çek kullandığının iddia edilmesi karşısında, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan zamanaşımı içersinde kamu davası açılması mümkün görülmüştür.
Sanık hakkında katılan …’a yönelik mala zarar verme suçundan bir hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, zamanaşımı süresi içinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Sanık …’in temyiz dışı sanık … ile birlikte katılan … Arıkan’dan benzin istasyonu olarak kullanılmaya elverişli iş yeri arazisini beş yıl süreyle kiraladıktan sonra benzin istasyonu işletme ruhsatnamesi almaksızın iş yeri için Orhangazi Vergi Dairesi Müdürlüğünde işletme adı altında vergi mükellefiyeti kaydı yaptırdığı, bu kayıtla fatura bastırıp, işletme kaşesi temin ettiği, bu şekilde çevrede güven tesis ettikten sonra ilçesinde esnaflık yapan katılanlar …, …, …, …, … ve …’tan satın aldığı mallar karşılığında çok sayıda çek verdiği, söz konusu iş yerinde lokanta işi yapan katılanlar … ve …’ın iş yerinde yemek yeyip daha sonra ödeyeceğini söyleyip oyalayıp herhangi bir ödeme yapmadığı ve iş yerinde bulunan katılan … Arıkan’a ait kişisel eşyaları alıp ayrıldığının iddia edildiği olayda;
1-Sanık hakkında katılan … Arıkan’a yönelik hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılan …’ın iş yerini kiraladığı sırada iş yerinde bulunan katılan …’a ait kişisel eşyaları alıp uhdesine geçirdiği anlaşılan sanığın üzerine atılı eylemin 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaşmaya tabi olan TCK’nın 155/1 maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeyip suç vasfında yanılgıya düşülerek TCK’nın 155/2. maddesinden hüküm kurulması,
2-Sanık hakkında katılanlar … ve …’a yönelik dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
3-Sanık hakkında katılanlar …, …, …, …, … ve …’a yönelik dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan araştırmada bir kısım çeklerin keşidecisi olan Ali Balta isimli şahsın çeklerinin gasp edildiğini, keşideci bölümünde yer alan imzaları zorla attırdıklarını, yazıların kendisine ait olmadığını, ciro silsilesinde yer alan kişileri tanımadığını ve ticari ilişkisinin olmadığını iddia etmesi, Ltd. Şti.’nin keşidecisi olduğu diğer çeklerle ilgili olarak ise Halkbank’ın 08.06.2009 tarihli yazısına göre Ltd. Şti. yetkilisi olan Halis Çelik’in kimliğini kaybettiğini, başka biri tarafından kullanılan bu kimlikleadına hesap açılıp çıkarılan çek karnesi kullanılarak sahtecilik yapıldığının belirtilmiş olması karşısında, sanığın katılanlar …, …, …, …, … ve …’a yönelik eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın katılanlar …, …, …, …, … ve …’a yönelik eylemlerine ilişkin olarak kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 06/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.