Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/963 E. 2015/27839 K. 30.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/963
KARAR NO : 2015/27839
KARAR TARİHİ : 30.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın,internetten telefonunu satmak için ilan veren katılan ile telefonun alımı konusunda anlaştıktan sonra telefonu almak için kiraladığı araba ile katılanın işyerine gittiği, buradan katılanı da alıp Mersinli semtine gittiklerinde katılana telefonu kardeşine aldığını bu nedenle telefonu eniştesine göstermek istediğini söyleyerek katılanı arabada bırakıp telefonla gittikten sonra arabayı kiraladığı şirketi arayıp arabanın yerini söyleyip bir daha geri dönmediği şeklinde gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hırsızlık suçundan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakların gözetilmesine, 30/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.