Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/9571 E. 2015/32359 K. 17.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9571
KARAR NO : 2015/32359
KARAR TARİHİ : 17.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2013/363735

MAHKEMESİ : İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/09/2013
NUMARASI : 2012/1134, 2013/282
SUÇ : Nitelikli mala zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, 2911 sayılı Yasaya muhalefet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sokullu Caddesi üzerinde izinsiz toplantı-gösteri yürüyüşü yaptıkları, pankart açtıkları ve çöp konteynırlarını devirerek trafiği engelledikleri tespit olunan 20-25 kişilik gruba zırhlı polis aracının megafonundan “eyleme son verme-dağılma” ikazını müteakip; gurupta bulunan ve yüzünü maske ile örtmüş olan sanığın, 34 A 6358 plakalı resmi araca taş atıp, 09.07.2012 tarihli tutanakta belirlenen şekilde hasara yol açması sonrasında kaçarken üç polis memuru tarafından göz teması kesilmeksizin yakalanması, bu arada şikayetçi memur Süleyman’ın yaralanmasına neden olması, hakkında işlem yapılmak üzere Polis Merkezine götürülmek istenirken de memurlara aktif direnç göstermesi eylemlerinin “nitelikli mala zarar verme”; “Görevi yaptırmamak için direnme”; “2911 sayılı Yasaya muhalaefet” suçlarını oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
Atılı suçlardan sanık hakkında verilen “beraat” hükümlerinin, vekaletnameli vekil (müdafii) tarafından “vekalet ücreti verilmemesi” yönünden temyiz edildiği (hükümlerin gerekçelerine yönelik bir temyiz ve aleyhe bir temyiz bulunmadığı) tespit olunarak yapılan incelemede;
Hakkında “beraat” hükümleri verilen ve kendisini bir vekille temsil ettiren sanık yararına, Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin (sair yönleri incelenmeyen) bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasına “Beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık yararına, Hazine aleyhine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve 1412 sayılı CMUK’nın 322. Maddesi uyarınca 1.320 TL maktu vekalet ücretine hükmolunmasına” paragrafı eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.