Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/8789 E. 2015/26797 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8789
KARAR NO : 2015/26797
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için,eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir. Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Sanıkların, gerçekte yeşil kartları bulunmadığı halde, sahte olarak tanzim ettiği kartlarla tedavi olup ilgili kurumun zararına sebebiyet vermek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda,
Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından gönderildiği belirtilen listede sanığın adı ile ile yapılan harcamaların esas alınarak soruşturma başlatıldığı, dosya kapsamına göre, kullanılan yeşil kartların sahte olduğu veya usulsüz olduğuna dair bir belgenin de dosya içine konulmadığı, sanıkların da, suçlamaları kabul etmedikleri dikkate alınarak, yeşil kartı veren ilgili kuruma yazı yazılarak, sanıkların gerçekte yeşil kartının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise bu kartın hangi tarihte verildiği veya iptal edildiği, sanıkların, kullandığı belirtilen kartları ne şekilde sahte olduğu veya usulsüz alındığı hususlarının sorulması, bunlara dair belgelerin ve varsa yeşil kart dosyalarının onaylı suretlerinin istenerek dosya içine konulması, yine ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu’na yazı yazılarak, sanıkların suça konu yeşil kartla hangi tarihte ve ne şekilde tedavi gördükleri, hastaneye hangi şikayetle geldikleri, poliklinik veya acilden giriş yapıp yapmadıkları, tedavi sırasında hangi yeşil kartı kullandıkları, söz konusu kartın, tamamen sahte mi yoksa ilgili kuruma sahte belgelerle başvuru yapılarak mı alındığı, hastanelere tedavi için başvuru yapıldığında, yeşil kartın sistemde sorgulanıp sorgulanmadığı ile tamamen sahte olan ve sistemde bir karşılığı bulunmayan yeşil kartın ne şekilde tedaviye esas alındığı hususlarının sorulması ve ilgili belgelerle birlikte hastane tedavi evrakları ile eczaneden ilaç alımına dair belgelerin onaylı suretlerinin istenerek dosya içine konulması, suç tarihinde sanıkların, ekonomik ve mali durumlarına göre yeşil karta ihtiyacının bulunup bulunmadığı ve hukuken yeşil kart alabilecek durumda olup olmadıklarının ilgili kurumlardan sorulması, Sağlık Bakanlığı vekili tarafından verilen temyiz dilekçesinde; … isimli kişinin birçok sahte yeşil kart düzenlediğini, bu hususta aynı mahiyette bir çok dosyanın bulunduğunu belirtmekle, … isimli kişi hakkında soruşturma veya kovuşturma bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa söz konusu dosyaların onaylı suretlerinin getirtilerek birleştirme hususunun değerlendirilmesi, böyle bir soruşturma bulunmuyor ise, adı geçen kişinin açık kimlik bilgileri ve adresinin araştırılarak ifadesinin alınması, yapılan sahtecilik eylemleri hakkındaki bilgisi ve sanıkla olan irtibatının ne olduğunun sorulması, her ne kadar yeşil kartın ele geçirilemediği belirtilmiş ise de, bu hususta hiçbir araştırma yapılmadığı dikkate alınarak, yeşil kartın nerede olduğunun araştırılarak getirtilmesi, sahteciliğin, yeşil karta esas belgelerde yapıldığının iddia edilmesi halinde de, bu belge asıllarının getirtilmesi ile sahteciliğin kim tarafından ve ne şekilde yapıldığı hususunda bilirkişi raporu alınması, sanıkların, sahteciliği bilip bilmediğinin tespit edilmesi, bütün delillerin toplanmasından sonra, gerçekte bir sahtecilik olup olmadığı, sahteciliğin kim tarafından yapıldığı, sanıkların suç işleme kastıyla hareket edip etmediği, acilden giriş yapılıp yapılmadığı, zorunluluk halinin bulunup bulunmadığı ve kurum zararı bulunup bulunmadığı hususlarının karar yerinde tartışılarak sonucuna göre, sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.