Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/8703 E. 2015/26394 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8703
KARAR NO : 2015/26394
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat kararına yönelik bir temyiz talebinin bulunmadığı, katılanın temyiz isteminin dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararıyla ilgili olduğu belirlenmek suretiyle yapılan incelemede;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanıkla katılanın akraba oldukları, katılanın, sanığın banka kredisi borcunu kapatması için sanığa 2000 yılında borç para verdiği, uzun süre borcunu ödemeyen sanığın katılana, borçlusunun kendisi, alacaklısının katılan olduğu, 05/02/2007 keşide tarihli 17.000 TL bedelli senedi verdiği, sanığın senedi katılan ve tanıklar huzurunda imzaladığı, senet bedelinin ödenmemesi üzerine katılanın icra takibine geçtiği, sanığın bu kez senetteki imzaların kendisine ait olmadığını iddia ettiği, yapılan kriminal incelemede, senetteki imzaların sanığa ait olmadığı, imzayı atan kişinin kendi imza tarzını yansıtmadığı durumlarda, imzanın o kişiye ait olup olmadığının tespit edilemeyeceğinin belirtildiği, böylece sanığın, senet bedelini ödememek için kendi imzasından başka bir imza atarak katılana karşı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından, dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmayacağı gerekçesine dayanan ve Yargıtay bozma ilamına uyan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 08/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.