Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/8691 E. 2015/27142 K. 18.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8691
KARAR NO : 2015/27142
KARAR TARİHİ : 18.06.2015

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Katılanın kardeşi olan … …, Diyarbakır 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 9.10.2006 tarihli kararıyla kasten adam öldürmek, bıçakla yaralama ve bıçakla yaralamaya teşebbüs suçlarından 15 yıl hapis cezasına mahkum edildiği ve dosyasının suç tarihinde Yargıtay’da temyiz aşamasında olduğu, avukat olan sanıkların katılanla görüştükleri ve … … vekilliğini üstlenerek Yargıtay’daki işlemleri yürüteceklerini belirtip, Yagıtay’daki tanıdıkları hakimlere para vererek kararın sanık lehine bozulmasını ve sanığın tahliye edilmesini sağlayabileceklerini vaat ettikleri, katılanın da 07.05.2007 günü sanıklardan … … banka hesabına 50.000 TL havale ettiği, ancak sanıkların dava dosyasıyla ilgili hiçbir işlem yapmadıkları gibi vekaletnamede almadıkları, bu şekilde sanıkların fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek üzerlerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1-Sanık … hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Sanık savunması, katılan ile tanık ifadesi, banka yazısı ve dekontu ile tüm dosya kapsamına göre dolandırıcılık suçunun sanık … tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık …’ın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Katılanın aşamalarda değişmeyen ifadesinde, sanıkların birlikte iş yerine gelerek 15 yıl hapis cezasına mahkum olan kardeşi … … ile ilgili Yargıtay’daki işlemleri yürüteceklerini belirtip, Yagıtay’daki tanıdıkları hakimlere para vererek kararın … … lehine bozulmasını ve …’ın tahliye edilmesini sağlayabileceklerini söyleyip 50.000 TL para almak suretiyle kendisini dolandırdıklarını belirtmesi, bu hususun tanık … … … beyanlarınca doğrulanması karşısında, eylemin sübuta erdiği ve sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, bozma ilamı sonrası değişen katılan ifadesine göre yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.