Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/8667 E. 2015/27393 K. 24.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8667
KARAR NO : 2015/27393
KARAR TARİHİ : 24.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 14.02.2006 tarih ve 2006/9-13-16 sayılı kararında belirtildiği üzere 5252 sayılı Türk Ceza Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Yasanın; “Lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul” başlıklı 9. maddesinin 3.fıkrasındaki;
“Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” hükmü uyarınca, kesin yargı haline gelmiş bir hükümde değişiklik yargılaması yapılması, önceki hükümde sabit kabul edilen olaya her iki yasanın ilgili tüm hükümleri birbirine karıştırılmaksızın uygulanmak suretiyle ayrı ayrı sonuçlar belirlenmesini ve bunların karşılaştırılmasını gerekli kılmaktadır. Lehe yasanın saptanması için, maddi olaya eski yasalar ile yeni yasa yekdiğerinin hiçbir hükmü karıştırılmadan bir bütün halinde uygulanacak ve uygulama sonucunda ortaya çıkan sonuçlar birbirleriyle karşılaştırılacaktır. Ancak bu karşılaştırmada, hükmün tesisi aşamasında uygulanması gereken normlarla, hükmün infazına ilişkin normlar birlikte değil, ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tutulacaktır. Bu değerlendirmede hüküm tesisi aşamasında uygulanması gereken düzenlemelerin aynı yasa kapsamında bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, sadece bir yasa değil bir müesseseyle ilgili düzenlemelerin yer aldığı yasalar birlikte değerlendirilecektir.
Görüldüğü gibi; kesin yargı haline gelmiş bir hükümde sonradan yürürlüğe giren ve lehte hükümler içeren yasaya dayalı bulunan değişiklik yargılaması, her iki yasanın ilgili tüm hükümleri, önceki hükümde sabit kabul edilen olaya uygulanmak suretiyle belirlenmeli bu belirleme herhangi bir inceleme, araştırma, kanıt tartışması ve takdir hakkının kullanılmasının gerekmediği;
Eylemin suç olmaktan çıkarılması, ceza sorumluluğunun kaldırılması, önceki hükümle belirlenen cezanın bir değerlendirme ve takdir gerektirmemesi gibi hallerde, evrak üzerinde;
Sonraki yasa ile; Suçun unsurlarının veya özel hallerinin değiştirilmiş olması, cezanın tayininde 5237 sayılı TCY’nın 61 inci maddesi gözetilerek cezanın tayin ve taktirinin gerekmesi, önceki hükümde cezanın asgari haddin üzerinde tayini nedeniyle bu olguların 5237 sayılı Yasanın 61. maddesi uyarınca tartışılmasının gerekmesi, artırım ve indirim oranlarının belirlenmesinin takdiri gerektirmesi, seçimlik cezalardan birinin tercihinin söz konusu olması, seçenek yaptırımların yada cezanın kişiselleştirilmesini gerektiren hallerin değerlendirilmesinin gerekmesi, durumlarında ise duruşma açılarak değerlendirme yapılmasını zorunlu kılmaktadır.
1-Somut olayda; 5237, 5252 ve 5271 sayılı Yasaların lehe hükümlerinin değerlendirilmesi ve olaya uygulanması niteliğindeki başvuru üzerine 5237 sayılı TCK 62 ve 51. maddelerinin, 765 sayılı TCK 59 ve 647 sayılı yasanın 6. maddelerine göre lehe takdiri indirim ve erteleme koşulları taşıdığı göz önüne alınarak duruşma açılıp gerekleri yerine getirilmek suretiyle lehe hükümlerin değerlendirilmesi ve bundan sonra bir hüküm kurulması gerektiği, olay ve uygulama itibariyle 5252 sayılı yasanın 9. Maddesinin 1. fıkrasındaki derhal uygulanabileceği hükmüne dayanılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde dosya üzerinden karar verilmesi,
2-5252 sayılı yasanın 9/3. maddesi uyarınca, olay tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile sonradan yürürlüğe giren 5237 Sayılı Kanun hükümleri olaya bütün halinde uygulanarak bulunacak sonuç cezaların karşılaştırılması suretiyle lehe olan hükmün belirlenmesi gerektiği, 5252 sayılı Kanunun 9/3 ve 5237 sayılı Kanunun 7/2. maddeleri uyarınca mahkemece 765 sayılı Yasanın 503/1, 522, 59 maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 400 TL adli para cezası; 5237 sayılı Yasanın 157/1, 62, 52 uyarınca 10 ay hapis ve 80 TL olarak belirlenmesi sonuç cezalar itibariyle 765 sayılı Yasanın aleyhe, 5237 sayılı Yasanın lehe olduğu gözetilmeden, erteleme hükümleri gereği deneme süresi içerisinde suç işlenmesi halinde bağlanan sonuçlara göre 765 sayılı Yasanın lehe olduğu yönünde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlünün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.