Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/8256 E. 2015/31162 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8256
KARAR NO : 2015/31162
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2013/348443
MAHKEMESİ : Bakırköy 22. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2013
NUMARASI : 2011/419 (E) ve 2013/458 (K)
SUÇ : Kamu malına zarar verme, hakaret, tehdit

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan vekilinin temyiz isteminin sanıklar H.. H.. ve M.. H.. hakklarında kamu malına verme suçunan verilen düşme, hakaret suçundan verilen beraat, ceza vermekten vazgeçilmesi ve tehdit suçundan karar verilmemesine yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1-Katılan vekilinin sanıklara atılı tehdit suçu yönünden temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında tehdit suçundan kamu davası açıldığı halde, belirtilen suçtan hüküm kurulmadığı anlaşılmış olup, zamanaşımı süresi içerisinde mahkemesinden bu hususta bir karar alınması mümkün olduğundan, incelenecek bir hüküm bulunmadığından dosyanın İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,
2-Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan verilen düşme, hakaret suçundan verilen beraat ve ceza verilmekten vazgeçilmesi kararlarına yönelik temyiz incelemesinde;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Hakaret suçunun oluşabilmesi için, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını incitecek ölçüde, somut bir fiil veya olgu isnat etmek yada yakıştırmalarda bulunmak yada sövmek gerekmektedir. Kişiye isnat edilen somut fiil veya olgunun gerçek olup olmamasının bir önemi yoktur.İsnadın ispatın konusu ayrıdır. Somut bir fiil ve olgu isnat etmek; isnat, mağdurun onur şeref ve saygınlığını incitecek nitelikte olacaktır. Mağdura yüklenen fiil ve olgunun belirli olması şarttır. Fiilin somut sayılabilmesi için, şahsa, şekle, konuya, yere ve zamana ilişkin unsurlar gösterilmiş olmalıdır. Bu unsurların tamamının birlikte söylenmesi şart değildir. Sözlerin isnat edilen fiilî belirleyecek açıklıkta olması yeterlidir. Çoğu zaman isnat edilen fiil ve olgunun, hangi zaman ve yerde meydana geldiğinin belirtilmesi, onur ve saygınlığı incitecek niteliği tespit için yeterli olmaktadır. Tarafların sosyal durumları, sözlerin söylendiği yer ve söyleniş şekli, söylenmeden önceki olaylar nazara alınarak suç vasfı tayin olunmalıdır.
Hakaretin kişiyi küçük düşürmeye yönelik olması gerekir. Kişiye onu toplum nazarında küçük düşürmek amaçlı belli bir siyasi kanaatin isnat edilmesi hâlinde de suç oluşacaktır. Bir kişiye yönelik sözlerin veya yapılan davranışın o kişiyi küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını tayin ederken, topluma hâkim olan anlayışlar, örf ve adetler göz önünde bulundurulmalıdır.
Katılanın eşliğinde çocuklarının evlerinin önünde oynarken çıkardıkları gürültü nedeniyle karşı komşu olan Haluk’un sinkaflı sözlerle hakaret ettiği, katılanın çocuklarıyla evine girmesine rağmen diğer müşteki sanık M.T…un da evden çıkıp, Haluk ile birlikte sinkaflı sözlerle hakaret ve ayrıca tehdit içerikli sözler sarfettikleri, Haluk’un park halindeki katılana ait arabaya tekme ile vurarak zarar verdiği iddia olunan olayda;
1-Mala zarar verme suçu yönünden, katılan vekilinin duruşmada araca ilişkin zararın giderildiğine ilşkin beyanının TCK’nın 168. madde kapsamında değerlendirilmesi ve açıkça şikayetten vazgeçtiğini beyan etmediği gözetilmeden TCK’nın 73/4. maddesine aykırı olarak mala zarar verme suçundan açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi,
2-Sanıklar hakkında katılana yönelik açılmış olan hakaret suçu ile ilgili olarak, katılanın, sanıklara ne şekilde hakaret ettiğine ilişkin deliller saptanıp gösterilmeden, hakaretin karşılıklı olduğu kabul edilmek suretiyle TCK 129. maddenin uygulanması, ayrıca aynı eylemle ilgili olarak sanıkların atılı suçu işledikleri yolunda iddia dışında delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatlerine de karar verilmesi suretiyle hükümde karışıklığa neden olunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.