Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/7799 E. 2015/30861 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/7799
KARAR NO : 2015/30861
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2013/337447

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Edremit 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/07/2013
NUMARASI : 2013/58 (E) ve 2013/458 (K)
SANIK : A.. İ..
SUÇ : Mala zarar verme, tehdit
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok, etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.

Tehdit, bir kimsenin başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini veya malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağını veya sair bir kötülük edeceğini bildirmesidir. Bu suçta fail, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağını mağdura bildirmektedir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün, gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Tehdit mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı iç huzurunu bozmalı ve onu endişeye düşürmelidir. Mağdura yapılan tehdidin, onun iç huzurunu bozmaya, onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olması gerekir. Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi, verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir. Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez. Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır. Tehdit suçunun, bahsedilen yasal unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği olaysal olarak değerlendirilmeli, fail ile mağdurun içinde bulundukları ortam, söylenen sözler, söylenme nedeni ve söylendiği koşullar nazara alınmalıdır.
Sanığın, ısınmak için ateş yakan katılan T. O..’ın yanına gelerek, ateş yaktığı yerin kendi mülkü olduğunu, orada ateş yakamayacağını söyleyerek, yerde bulunan demir parçasını alıp katılana hitaben “bu demiri sana yuttururum” dediği ve demir ile katılanın montunu yırttığı, böylece atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda; yapılan yargılama, toplanan deliller, tanık anlatımı ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın atılı suçları işlemediğine dair aşamalarda değişmeyen savunması ve bu savunmasının dinlenilen tanık T… T… tarafından da doğrulanması karşısında atılı suçu işlediğine dair soyut iddiadan başka mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut deliller elde edilemediği gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, O Yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükümlerin ONANMASINA, 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.