Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/7373 E. 2015/31581 K. 30.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/7373
KARAR NO : 2015/31581
KARAR TARİHİ : 30.11.2015

Tebliğname No : 4 – 2014/74028
MAHKEMESİ : Şuhut Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2013
NUMARASI : 2013/24 (E) ve 2013/118 (K)
SUÇ : Yakarak mala zarar verme, eşe karşı basit kasten yaralama, basit kasten yaralama

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık A.. D.. hakkında yakarak mala zarar verme suçundan verilen düşme kararına, sanıklar A.. D.. ve E.. T.. hakkında basit kasten yaralama suçundan verilen düşme kararına ilişkin hükümler o yer Cumhuriyet savcısı tarafından, sanık Ş.. D.. hakkında, eşe karşı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyete ilişkin hüküm, sanık Ş.. D.. tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanık A.. D.. hakkında mala zarar verme suçundan verilen düşme kararına yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın, mağdur E.. T..’a ait eşyaları yakmak suretiyle yakarak mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, 5237 sayılı TCK’nın 152/2-a maddesinde düzenlenen mala zarar vermenin nitelikli halinin şikayete tabi olmadığı gözetilmeden, dosyada toplanan tüm delillere göre, sanığın TCK’nın 151/1, 152/2-a maddeleri kapsamında mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, vaki şikayetten vazgeçme nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının düşmesine kararı verilmesi,
2-Mağdur sanıklar A.. D.. ve E.. T.. hakkında basit kasten yaralama suçundan verilen düşme kararlarına yönelik temyiz incelemesinde;
Mağdur sanıkların yaralama kastıyla birbirlerine taş attıkları, böylece basit kasten yaralama suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda, 5237 sayılı TCK’nın 6/f-4. Maddesine göre, saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeylerin silah sayılacağı hüküm altına alınmış olmakla ve mağdur sanıklar tarafından kullanılan taşın da, bu anlamda silahtan sayılması gerektiğinin anlaşılması karşısında, mağdur sanıkların, yaralama kastıyla hareket ederek birbirlerine taş atıp taşların değmediği olay nedeniyle, şikayete tabi olmayan ve aynı Kanun’un 86/2, 3-e, 35. maddeleri gereğince silahla basit kasten yaralamaya teşebbüs suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, suçun basit yaralama kapsamında değerlendirilmesi sonucu, 5237 sayılı TCK’nın 73. ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince, vaki şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davalarının düşmesine karar verilmesi,
3-Sanık Ş.. D.. hakkında eşe karşı basit kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 31/03/2009 tarih ve 2008/6-256 Esas ve 2009/79 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “şüpheden sanık yararlanır” kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulunun, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlı olduğu, gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılmamış olan olaylar ve iddiaların, sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı, ceza mahkumiyetinin, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanarak ve diğer bir kısmı gözardı edilerek ulaşılan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanması gerektiği, bu ispatın, hiçbir kuşku ve başka bir türlü oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olması gerektiği, yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmanın, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına geleceği dikkate alınarak; somut olayda, sanığın aşamalarda değişmeyen ifadelerinde suçlamaları kabul etmediği, mağdurun ilk ifadesinde, eşinin omuzlarından tutarak kendisini yere fırlattığını söylemesine rağmen yargılama aşamasındaki ifadesinde, eşinin kendisini darp etmediğini belirttiği, alınan adli raporda da, mağdurda darp ve cebir izine rastlanmadığının belirlendiği ve olayın tanık veya başkaca bir delille de doğrulanmadığı, buna göre mağdurun daha sonra vazgeçtiği hazırlıktaki soyut beyanından başka sanığın mahkumiyetine yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın, 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
b-Kabule göre de; sanık hakkında, basit kasten yaralama suçundan TCK’nın 86/2 maddesi gereğince temel cezanın belirlenmesinden sonra, suçun eşe karşı işlenmesi nedeniyle arttırım yapılırken uygulama maddesi olarak TCK’nın 86/3-e maddesi yerine 87/3-e maddesi yazılmak suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
Kanuna aykırı olup, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık Ş.. D..’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, Ş.. D.. hakkındaki mahkumiyet kararı açısından isteme aykırı, diğer hükümler yönünden isteme uygun olarak hükümlerin BOZULMASINA, 30/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.