Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/7218 E. 2015/32108 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/7218
KARAR NO : 2015/32108
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2013/325925

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Çiftlik Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/04/2013
NUMARASI : 2012/60, 2013/33
SANIKLAR : O.. D.., S.. D.., O.. Ö.., H.. D..
SUÇ : Mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Hakkında verilen mahkumiyet hükümlerini temyiz etmemiş görünen sanık İmdat ile katılan Duran (Özgül Mini Market isimli, oğlu şikayetçi Cumali tarafından kiralanmış (kahvehane ile birlikte) işyerini işlettiğini söyleyen) arasında çıkan tartışma sonrasında durumu öğrenen ve fikir-eylem birliği içinde hareket ettikleri ileri sürülen sanıkların, Belediye Meydanı’nda, sanık Savaş’a ait olduğu belirtilen iki ayrı araçla, şikayetçi Cumali ve katılan Turan tarafından ayrı ayrı işletildiği söylenen ve yan yana olan, olay ayı itibariyle kapıları kilitli bulunan işyerleri önüne gece vakti gelip, her iki işyerinin pencere ve kapı camları kırmaları eylemlerinin “mala zarar verme (2 kez)” suçlarını oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
24.01.2012 tarihinde jandarma tarafından düzenlenen tutanakta; saat 02.15 sıralarında, suça sürüklenen çocuk (hakkında kesin olarak verilen adli para cezasını temyiz etmemiş görünen) Orhan’ın gelerek işyerlerinin camlarını bilerek kırdığını söylediğinin tespit olunması, sanık Osman’ın 22.05.2012 tarihli jandarmadaki ifadesinde “…Muhammet Öztürk beni çay içmeye çağırdı…bağırma sesi geldi, bakmak için dışarıya çıktığımda Orhan Ç… bekliyordu, marketin camları da kırılmıştı…ne olduğunu sorduğunda -camlarını kırdım, sabaha kadar da onları burada bekleyeceğim -diye söyledi…Orhan’ı arabaya bindirerek Karakol’a getirdim…” şeklindeki anlatımı, sanık Okan’ın 26.01.2012 tarihli jandarma ifadesinde “…ben, Hakan D. ve Ramazan Yılmaz ile birlikte… Muhammet Öztürk’ün kahvehanesinin önüne gittik…arabanın içinde yattım, dışarı çıkmadım, sadece Hakan D. dışarı çıktı…” demesi, sanık Savaş’ın 22.05.2012 tarihli ifadesinde “…dayım Sahir Altıntaş ile birlikte işletmeciliğini Zeki Gündoğdu’nun yaptığı gazinoya gittik…saat 04.00 sıralarında onunla birlikte gazinodan çıktım…evime gidip yattım…” şeklindeki anlatımı, soruşturma evresinde CD izlemesinde sadece şikayetçi Duran’a teşhis işlemi yaptırılmış olması nazara alınarak; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi amacına yönelik olarak; 24.01.2012 tarihli jandarma (müracaat) tutanağının düzenlendiği anda orada görev yapanların, sanık Osman’ın yukarıda özetlenen savunması açısından tanık sıfatıyla usulünce dinlenmeleri, yine yukarıda savunma anlatımlarında adları geçen kişilerin iddia ve savunmalar doğrultusunda tanık sıfatıyla beyanlarının alınması, CD götüntülerinin tarafların da bulunduğu ortamda izlenerek, izlettirilerek fiil ve faillerin belirlenmeye çalışılması; market-kahvehane işletmelerinin ruhsatlarının kim adına olduğunun ilgili Belediye Başkanlığı’ndan sorulup öğrenilerek TCK’nın 43.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının hükmün gerekçe bölümünde tartışılması, toplanan deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma-kovuşturmayla yazılı biçimde hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.