Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/703 E. 2015/31128 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/703
KARAR NO : 2015/31128
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2013/257166
MAHKEMESİ : Ankara Batı 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/02/2013
NUMARASI : 2011/559 (E) ve 2013/111 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Sanığın, katılan şirketin bir alışveriş merkezinde bulunan satış mağazasında 10.08.2007 ila 13.04.2009 döneminde mağaza müdürü olarak çalıştığı, sanığın görev yaptığı esnada mağazadan fatura kesmeksizin ve sisteme fatura kaydı düşmeksizin üçüncü kişilere çeşitli satışlar yaptığı, tahsil ettiği nakit parayı da sisteme işlemeyerek kendisinin aldığı, yapılan sayımlarda ürünlerin açık vermemesi için evinden kolilerle ürün getirerek bunları sayıma dahil ettiği ve daha sonra bunları bir sonraki sayımda kullanmak üzere evine geri götürdüğü bu şekilde sanığın yöneticisi olduğu mağazada çeşitli usülsüzlükler ile şirkete 127.085 TL tutarında zarar verdiği ve haksız kazanç sağladığı iddia olunan olayda, sanık savunması, tanık anlatımları ve aldırılan bilirkişi raporuna göre, sanığın suç tarihlerinde mağaza müdürü olarak çalıştığı katılan şirkete ait mağazadan görevi gereği kendisine tevdii edilen mal ve paraları kasıtlı olarak uhdesine geçirdiği yönünde hiç bir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçeleriyle verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.