Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/6960 E. 2015/31760 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6960
KARAR NO : 2015/31760
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2015/84605

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2013
NUMARASI : 2012/169, 2013/180
SANIK : S.. A..
SUÇ : Nitelikli mala zarar verme, yaralama

Mala zarar verme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık S.. A.. tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Gerekçeli kararda, sanık S.. A..’ın, kasten yaralama eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edildiği halde tamamlanmış suç hükümleri uyarınca yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19.02.2008 gün ve 346-25 sayılı kararında da belirtildiği üzere “sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CYY’nın 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucu doğurduğundan, bu niteliği itibariyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisi olduğu” kabul edilmiş; koşullu bir düşme nedeni oluşturan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesi (mahkumiyet, suç niteliği ve ceza miktarına ilişkin) objektif koşulların varlığı halinde, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce mahkemece değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde, öncelikle uygulanacak, koşullarının bulunmadığı veya uygulanmaması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde ise, cezanın kişiselleştirmesine ilişkin diğer hükümlerin uygulanmasının değerlendirilmesi gerektiğine işaret edilmiştir.
Bu açıklamalar karşısında; adli sicil kaydı bulunmayan sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurulup, yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususu değerlendirilmeden yasal ve yeterli olmayan gerekçelere dayanılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı aynı Kanunun 53/1 maddesi maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık S.. A..’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak hükümlerin BOZULMASINA, 03.12.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.