Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/6631 E. 2015/31573 K. 30.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6631
KARAR NO : 2015/31573
KARAR TARİHİ : 30.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2013/295687
MAHKEMESİ : Erzurum 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/06/2011
NUMARASI : 2010/175, 2011/292
SUÇ : Kamu malına zarar verme, kamuya ait eşya hakkında hırsızlığa teşebbüs

Kamuya ait eşya hakkında hırsızlığa teşebbüs ve kamu malına zarar verme suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Elektrik idaresine ait kablolarının kesildiğinin ihbar edilmesi üzerine olay yerine gidildiğinde, sanığın elindeki pense ile kestiği kabloları götürmeden suç mahallinde yakalandığı, böylece suçunu ikrar eden sanığın kamu malına zarar verme ve geceleyin kamuya ait eşya hakkında hırsızlığa teşebbüs suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08/4/2014 tarih ve 2013/2-685 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararında, 08/04/2014 tarih ve 2013/2-683 Esas, 2014/174 Karar sayılı kararında ve 14/10/2014 tarih ve 2013/2-560 Esas, 2014/416 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, hırsızlık ve mala zarar verme suçları 5237 sayılı TCK’nın onuncu bölümünde “mal varlığına karşı suçlar” başlığı altında düzenlenmiş olup her iki suçun da koruduğu hukuki değer kişinin mal varlığıdır. Hırsızlık eyleminde fail zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden tamamını veya bir kısmını almak suretiyle, müştekinin mal varlığına zarar vermektedir. Mala zarar verme suçunda ise başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkıp, tahrip etmek ya da yok edip bozmak suretiyle kullanılamaz hâle getirip veya kirleterek zarar vermektedir. Her iki suç tipinde de mağdur mal varlığı itibarıyla zarar görmektedir. Hırsızlık suçunda, suça konu mal alınıp götürülmek suretiyle mağdurun zilyetliği tamamen ortadan kaldırılmaktadır. Mala zarar verme suçunda ise malın mutlaka alınması gerekli olmayıp, çoğunlukla malın tamamı ortadan kaldırılmamakta, zarar verilerek kısmen veya tamamen kullanılmaz hale getirilmektedir. İki suçu bir birinden ayıran önemli özellik ise; hırsızlıkta fail faydalanma amacıyla eylemini gerçekleştirdiği halde, mala zarar verme suçunda mağdura zarar verme düşüncesiyle hareket etmesidir. Bu nedenle mala zarar verme suçunun konusu ile hırsızlık suçunun konusunun aynı taşınır mal olması halinde, ayrıca mala zarar verme suçundan da ceza verilmemesi gerekmektedir. Ancak hırsızlık eylemi gerçekleştirilirken suça konu mal dışında bir başka eşyaya zarar verilmiş ise, mala zarar verme suçu ayrıca gerçekleşebilecektir. Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan eşyanın çalınması sırasında ayrıca bu eşyaya zarar verilmesinin de söz konusu olduğu hallerde, 5237 sayılı TCK’nın 44. maddesi kapsamında ayrıca mala zarar verme suçundan hüküm kurulamayacağı, bu durumun, 5237 sayılı TCK’nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde göz önünde bulundurulacağı dikkate alınarak sanığın elektrik idaresine ait kabloları kestiğinin ihbar edilmesi üzerine yakalanması şeklindeki eylemin bir bütün halinde nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden ayrıca nitelikli mala zarar verme suçundan hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
b-5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde de değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hırsızlığa teşebbüs suçundan verilen hüküm yönünden isteme aykırı olarak, kamu malına zarar verme suçundan verilen hüküm yönünden isteme aykırı olarak hükümlerin BOZULMASINA, 30/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.