Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/6619 E. 2015/31164 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6619
KARAR NO : 2015/31164
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/201015
MAHKEMESİ : Tekkeköy(Kapatılan) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/02/2012
NUMARASI : 2011/362 (E) ve 2012/76 (K)
SUÇ : Nitelikli mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal, nitelikli hırsızlık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın yokluğunda verilen 02/03/2011 tarihli kararın sanığın adresine tebliğ edildiği tarih olan 17/03/2011 tarihinde sanığın Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hükmen tutuklu olarak bulunduğu anlaşılmakla, 17/03/2011 tarihli tebliğin usulsüz olduğu, sanığın 03/06/2011 tarihli temyizinin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girildikten sonra çıkmayan kişi konut dokunulmazlığı suçunu işlemiş olur. Konuta girmek,failin bütün vücudu ile tamamen konuta girmesi demektir. Bu nedenle, konutun eklentisi içinde olmamak kaydıyla, pencereden içeriye bakma, kapıyı dinleme camı tıkırdatma,dış kapı zilini çalma bu suçu oluşturmaz. Konuta veya eklentisine nereden girildiğinin önemi yoktur. Konuttan çıkmamak,konut sahibinin rızası ile girilen konuttan, söz, hareket ve tavırlarıyla kendisini çıkmaya davet edilmesine rağmen, çıkmamaktadır. Rızaya aykırı olarak girme veya rıza ile girildikten sonra çıkması istenilmesine rağmen çıkmayan kişi bu eylemini, açık bir rızaya gerek olmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentilerinde işlemesi hâlinde fail ikinci fıkraya göre cezalandırılacaktır. Girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri, Avukatlık bürosu, Doktor muayenehaneleri, Emlak bürosu, Mimar bürosu, vb. gibi izinle girilmesi gereken yerlerdir. Girilmesi mutat olan yerlere, süper marketler, mağazalar, dükkanlar, pasta salonları, kahvehane, restoran ve lokantalar, sinema, tiyatro, otel, bar, hastane,örnek gösterilebilir. Halka açık olduğu saatlerde bu gibi, yerlere giriş de suç oluşmaz. Ancak halka kapalı olan saatlerde buralara rıza haricinde girilmesi hâlinde bu fıkradaki suç oluşacaktır.
Sanığın, 12/02/2008 tarihinde Tekkeköy İlköğretim Okulu’nun arka tarafından içeri girdikten sonra bilgi teknolojileri sınıfının pencere camını yerinden çıkarıp sınıfta bulunan 20 adet bilgisayarın kasa kapaklarını söküp içerisindeki işlemci, ram ve anakartları alıp okuldan ayrıldığı, 27/02/2008 tarihinde ise yine Tekkeköy İlköğretim Okulu’na aynı yöntemlerle girip bilgi teknolojileri sınıfının pencere camını yerinden çıkarıp sınıfta bulunan 8 adet bilgisayarın kasa kapaklarını söküp içerisindeki işlemci, ram ve anakartları alıp okuldan ayrılmak suretiyle nitelikli mala zarar verme, iş yeri dokunulmazlığını ihlal ve nitelikli hırsızlık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık, tanık ve şikayetçi beyanları, hasar tespit ve olay yeri inceleme tutanakları, ekspertiz raporu ile tüm dosya kapsamına göre, aşağıda belirtilen nedenler dışında mahkemenin mahkumiyet kararlarına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Olay yeri inceleme raporlarına göre 27/02/2008 tarihinde sınıfa ait pencere camı üzerinden alınan parmak izlerinin sanığa ait olduğunun tespit edilmesine karşın, 12/02/2008 tarihinde olay yerinden alınan parmak izlerinin mukayeseye elverişsiz olması, sanığın üzerine atılı suçları kabul etmediğine dair savunması ve her iki olayın benzer yöntemlerle yapılmış olmasının her iki suçun da aynı sanık tarafından işlendiğinin kabulü için yeterli olmaması karşısında, sanık hakkında yalnızca 27/02/2008 tarihinde gerçekleştirilen olayla ilgili olarak mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, hakkında her türlü şüpheden uzak, mahkumiyeti için yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmayan 12/02/2008 tarihli olayın da faili olduğu kabul edilip, sanık hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerde TCK’nın 43. maddesi uygulanmak suretiyle yazılı şekilde fazla ceza tayini,
2- Okul müdürü ve okulda bilgisayar öğretmeni olarak görev yapan şikayetçilerle yine okulda müdür yardımcısı ve sınıf öğretmeni olarak görev yapan tanıkların beyanlarında, olay günü sabah saat 08.00 sıralarında okula geldiklerinde bilgisayar malzemelerinin çalındığını anladıklarını ifade etmeleri karşısında, nitelikli hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığı ihlal suçlarının gece vakti gerçekleştirildiğine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde gösterilip tartışılmadan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 143 ve 116/4. maddelerinin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.