YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6551
KARAR NO : 2015/31033
KARAR TARİHİ : 09.11.2015
Tebliğname No : 2 – 2012/319579
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Sungurlu Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/10/2012
NUMARASI : 2012/2 (E) ve 2012/519 (K)
SANIK : M.. E.., D.. E..
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUKLAR : M.. E.., O.. E..
SUÇ : Hırsızlık, kamu malına zarar verme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklar M.. E.. ve D.. E.. ile suça sürüklenen çocuklar O.. E.. ve M.. E.. haklarında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükümlerde hapis cezası adli para cezasına çevrilirken, sevk maddesi olan 5237 sayılı TCK’nın 50/1-a maddesi yazılmamış ise de bu eksikliğin mahallinde tamamlanması mümkün görülmüştür.
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma suça konu şeyin amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sanıklar ile suça sürüklenen çocukların birlikte aynı suç işleme kastı içerisinde Türk Telekom AŞ’ye ait fiber optik kabloları farklı zamanlarda keserek hırsızladıkları ve eylemleri sırasında bir telefon direğini kırmak suretiyle zarar verdikleri, bu şekilde kamu malına zarar verme ve hırsızlık suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanıkların savunmaları, müşteki beyanı, tutanaklar ile tüm dosya kapsamına göre, suçun sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanıkların ve suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesine aykırı olarak suça sürüklenen çocuklara 5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca atanan zorunlu müdafi için suça sürüklenen çocuklardan vekalet ücreti alınmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların ve suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanıklar …….. ve ………. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm fıkralarından, 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, “5237 sayılı TCK’nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi, yine hüküm fıkrasından “zorunlu müdafi ücretinin suça sürüklenen çocuklar ………. ve ………..’dan tahsiline” ilişkin kısmın çıkartılmak suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.